Allah, muhsin kullarını (iyi ve güzel insanları) sever.” buyuran Yüce Rabbimiz, “Bize dünya ve ahirette iyilik ve güzellikler ver ” şeklinde dua etmeyi öğretmiştir. Kur’an-ı Kerim’de güzel anlamına gelen ikiyüze yakın kelime geçmektedir. Yani Allah’ımız çok tekrar sûretiyle, güzel kavramını gönlümüze ve hayatımıza yerleştirmek istemiştir.

Sevgili Peygamberimiz: “ Allah güzeldir, güzeli sever (ve kabul eder) ” buyurmaktadır.
Atalarımız, “ Güzel düşünen güzel görür ” derken; Hz. Mevlana da : “ Biz güzellikler ülkesinin (cennetin) insanlarıyız. Biz güzelleştik, siz de güzelleşin.” tavsiyesinde bulunmuştur. Ama dine göre güzelin ölçüsü nedir?

Güzel, tüm ibadet ve işlerimizi Allah’ın istediği ve Peygamberimizin(s) de öğrettiği gibi yapmaktır. Yani ölçümüz, Kur’an ve sünnettir. Eğer bu iki ölçünün dışına çıkacak olursak, insan sayısınca görüş ortaya çıkar. Bu da işleri zorlaştırır ve hayatı yaşanmaz hale getirir.
“Gerçek güzel, Allah’ın buyurduğu ve Peygamberimizin de duyurduğu gibi olanıdır.” şeklinde tarifimizi tekrarladıktan sonra, birçok konudaki görüş ve tavsiyelerimi sizlerle paylaşmak istiyorum.

Allah’ımız bizi, kendisine ibadet etmemiz için yarattığına göre önceliğimiz, Allah’a kulluk görevlerimizi güzel yapmak olmalıdır. Abdestimizi tam ve güzel almalıyız. Namazımızı güzel ve devamlı kılmalıyız. Orucumuz, haccımız ve zekatımız güzel olmalı. Kurbanı ehil kişilere kestirerek temizlik ve sağlık konularını öne çıkarmalı. Kur’an’ı ve ezanı, en güzel şekilde okumalı. Duaları kısa, özlü, içten ve ihlasla yapmalı. Burada farz, vacip ve nafile şeklinde daha pek çok ibadet saymak mümkündür. Fakat ibadet konusuna ara verip, sözü gündelik hayata getirmeyi, biraz daha gerekli görüyorum.

Güzellik ve iyilik kavramını hayatımızın her safhasına yansıtmalıyız. Öncelikle kendimiz, sonra en yakınlarımız, daha sonra da millet olarak bu konuyu iyice hazmetmeli ve hayat düsturu haline getirmeliyiz.

En başta niyetler ve düşünceler güzel olmalı. Zaten yapılan işleri ibadet haline getiren de niyettir. Ameller, niyetlere göre değerlendirileceğinden, hepimizin mutlaka iyi niyet sahibi olması gerekir. Karşılaştığımız her şeyde bir iyilik, bir güzellik aramalıdır. Eğer bunu başarabilirsek, hem kendimize hem de insanımıza iyilik etmiş oluruz.

Konuşmalarımız güzel olmalı, dinlemek de güzel olmalı. Bakışımız, yürüyüşümüz, oturuşumuz, alışverişimiz, kılık ve kıyafetimiz güzel olmalı. Çocuklarımıza, iş yerlerine, cadde ve sokaklara anlamı ve hatırlattığı şeyler güzel olan isimler verilmeli. Okumak, seyahat ve spor başta olmak üzere en güzel alışkanlıklara da sahip olmalıyız.
Aileyi baştan güzel kurmalı ve evde her zaman güzellik hakim olmalı. Hepimiz güzel şeyleri örnek almalı ve bizden küçüklere de güzel örnek olmalıyız. Ailemizi, kurumumuzu, dinimizi ve milletimizi en güzel şekilde temsil etmeliyiz.

Akrabalık bağlarını devam ettirmeli, komşuluk ve arkadaşlık haklarını ve görevlerini de en güzel şekilde ifade etmeliyiz. Güzel yetiştirilen bir çocuk, kıyamete kadar sevap kaynağıdır. O halde çocuklarımızı en güzel biçimde yetiştirmeliyiz.

İyilikler ve güzellikler elbette bu kadar değildir. Ancak bu saydıklarımızın yeterli fikir verdiğini düşünüyorum. ”Allah’ım bize dünya ve ahirette iyilikler ve güzellikler nasip eyle” duası ile hepinizi Allah’a emanet ediyorum.

Turgut AÇARİ
İl Müftüsü