HİRA'NIN ÇOCUKLARININ "EN İYİ STİLİST" REHBERLİĞİNDE
"DEĞİŞİM" YOLCULUĞU...

Değişim sessiz bir çığlıktır.

İçten ve derinden olması nedeniyle sessiz ve fakat sonuçları itibarıyla bir çığlıktır.
Değişimin hedefi bütün insanlıktır. Sekiz milyar insanlık ailesinin tamamıdır. 

İnsan nefsi, iyi ve kötü eğilimleri arasında gider gelir. Nefis konusunda kişi kendisi ile sürekli mücadele halindedir. 

Hak bir gönül verdi bana,
Ha demeden hayran olur,
Bir dem gelir şadan olur,
Bir dem gelir giryan olur,

Bir dem gelir İsa gibi,
Ölmüşleri diri kılar,
Bir dem girer kibrevine,,
Fir'avn ile Haman olur,

Diyen yunusu haklı çıkarır. Nefis şiirdeki gibi İsa olmuş ve fakat fir'avn ile hamanda oluvermiştir. Müspet yada menfi değişim kaçınılmazdır. Kişinin kendi nefsini müspete dönüştürme noktasındaki ihmalleri onu menfi bir hayatın muhatabı kılacaktır.

Kendimizi hakk ile meşgul etmez isek., batıl bizi istila edecektir. 

Yani değişim kaçınılmazdır. Ancak kişi bunun yönünü belirleyecektir. Hakk ve doğru olan ile amatörce ilgilenmek mevzubahis değildir. Bu işle profesyonelce ilgilenmek ve gereken hassasiyeti ortaya koymak kaçınılmazdır. Aksi takdirde karşımızda ilk insandan bu güne kadar sayısız insanı ayartmış, ayartma konusunda ihtisas yapmış bir ayartan hasmımız vardır. Ve de onun çok önemli yardımcısı nefis..

Nefis hayatta kalabilmek için, sürekli şekil alır ya duygularının yada sosyal toplumun baskısı altında kalır. 

Kendisi "başkaları demesin" yada "başkaları ne der dininin" baskısı  altında sürekli aşınır ve taki ebedi saadet yurdunun taliplisi olmaktan ve artık ayartıcınında hedef listesinden çıkıncaya kadar bu durum devam eder. Artık ayartılmak için çabaya ihtiyaç kalmamıştır. Ayartıcının "konu mankeni" olmuş ve ayartıcının hesapları namına ayartıcılık görevini yapmaya başlamıştır. 

Sorun ciddidir.

Değişim kaçınılmazdır.

Nefis hükmetmek ister. İktidar sahibi olmak ister. Riyaset hırs ve hevesi ise içini daima kemirir durur. Asla bulunduğu konumdan tatmin olmaz. 
Nefret ve kin huzuru tüketirken iç huzuru arar dururuz. (MNC)

Adeta sarhoşluk veren içkinin müptelası oluruz ve fakat "siroz" sorunu yaşamak istemeyiz. 

Durun Kalabalıklar bu cadde çıkmaz sokak diyen hakikat erlerinin seslerine kulaklarımızı tıkar ve huzur müşterisi olduğumuzu düşünürüz. Yâda yolumuz ateşedir. Biz ise cennet müşterisi olduğumuzu zannederiz. Bizlerin nefis ve çok ayartıcı şeytanın karşısındaki durumumuz, Hasan Sabbah' ın uyuşturulmuş ve tetikçi askerlerinden farkımız kalmaz ve fakat farkında bile olmayız. Biz iyi ve hayırlı işlerle meşgul olduğumuzu zannederiz. Zehrin bile altın tas içerisinde sunulduğunun görmez ve altın tasın suç ortağı olduğunu idrak bile edemeyiz. Ve taki bu durum game over yani artık oyun bitti noktasına kadar devam eder. Ve artık geriye dönülmez bir yolculuğa çıkılmıştır. Pişmanlıkların bir faydası kalmayacaktır. Bu nedenle; ayarlarımızı Hira’ya göre ayarlamanın vakti gelmiş ve geçmektedir.

Haydi kendimizi değiştirip güzelleştirmek için en iyi stilist, tasarımcı ile randevulaşalım. (MNC)

Diyen sese kulak verelim...

İçimizde var olan en iyiyi yansıtacak bu stilist ile buluşmanın neticesi ne kadar müstesna bir şekilde güzelleşeceğimizi ispat edecek, gösterecektir. (MNC)

Değişim; Eskiyle yeni arasında bir geçiş sürecidir.
İnsanlar eskiyi unutmak yeniyi öğrenmek ve sahiplenmek zorundadır. Bu süreç bilinen ve alışılmış olandan, bilinmeyene doğru yolculuktur. 

Değişim denilen şey, ulaşılması gereken durumun mevcut durum haline gelmesidir.
Eskilerin tekrarının azalıp, yeninin tekrarının artmasıdır.

Değişim,  yeni davranışların tekrarının artıp eski davranışların tekrarının azalmasıdır. 
Değişiklik esnasında değiştirilmesi gereken eski davranışların değişmesi gerekir. 
Değişim için var olan durumun yetersizlik hissettirmesi de gerekmektedir. Bu duygu itici güçtür. 

Değişim için var olan durumun kendisini ifade edememe ve değişiklik için zihinsel ve duygusal bir motivasyona sahip olunması gerekmektedir.

Bir hedefin belirlenmesi, birde hedefin planlanması gerekmektedir.
Yani değişimin temel dinamiği farkındalıktır.  Farkındalık olmadan değişimden bahsedilemez. 

Kişinin kendi iç dünyasında topladığı bilgilerle kendisini analiz etmesi, değerlendirmesi, hesaplamalarını yapması ve bunun değişebileceğini farkederek değişime doğru yönelmesi gerekmektedir.

Farkındalık iki şekilde yaşanır birincisi bilgiyle karşılaşma durumunda, ikincisi ise tecrübe yani yaşanmış olaylarla.  Bu zorlukların değişime itmesi gerekir. 

İnsanın doğasında daha iyiye doğru yönelme, gelişme, kemalata erme konusunda doğuştan, dürtüsel bir motivasyon vardır. 

İnsanlar daha iyisine eğilimlidir. 

Ana basamaklar: psikolojik, sosyal, ekonomik, ruhsal, bedensel basamaklardır. 
Mesela bedensel değişikliğe örnek olarak uyku düzenimizi değiştirmek olabilir. 
Psikolojik değişim olarak yaşadığımız duygularda değişime gidilmesi örnek verilebilir. 
Değişiklik için sosyal çevremizde görüştüğümüz insanlardaki değişikliği tercih edebiliriz. 

Değişimin ana unsurlarından ruhsal değişim, diğerlerini tetiklemektedir. 
Birincil varoluşumuzu sorgulamak, kişisel hayat planı yapmak, Daha dengeli, daha uyumlu ilgisel bir hayat kurgulamak gerekir. Kişisel hayat planı değişimin en önemli unsurudur. 

Değişim yaşadığımız çağın en önemli çağrısıdır...

Biz Hira'nın çocukları olarak, kadim kitabımızın şu çağrısını, değişim kodu olarak okumalıyız...

Ey iman edenler, iman ediniz...Nisa/136
Haris şerif
 Sevgili okurlar yine enfes değişimi anlatan değişik bir yazı ile bu haftayı başlatıyoruz.Umarım benim aldığım tadı sizde alırsınız.
Vesselam. Kalın sağlıcakla…