Bugun...


Fatih KAPLANDERE

facebook-paylas
BİLGİ TAŞIMA YETERLİLİĞİ
Tarih: 18-08-2023 03:03:34 Güncelleme: 18-08-2023 03:03:34


BİLGİ TAŞIMA YETERLİLİĞİ
         Çağımız iletişim çağı. İletişimde de en önemli mesele doğru bilginin, doğru kanallarla, doğru kişilere aktarılması. Ancak bu bilgiyi alan kişi ne kadar yeterli? Yâda şöyle soralım bu bilgiyi bu kişi taşımaya yeterli mi?
Peki, bilgi nedir?
              Öğrenme, araştırma ya da gözlem yoluyla elde edilen gerçek, malumat, vukuf; (bilişimde) kurallardan yararlanarak kişinin veriye yönelttiği anlam.
        Genel olarak ve ilksezi durumunda zihnin kavradığı temel düşünceler, malumat; insan usunun kapsayabileceği olgu, gerçek ve ilkelerin tümüne verilen ad, malumat.
             Bilim;  insan anlağının çalışması sonucu ortaya çıkan düşünsel ürün, malumat, vukuf.

             Günümüz iletişim araçlarıyla toplum öyle bir bilgi bombardımanına tutuluyor ki beyin aldığı bilgileri nerede ve nasıl kullanacağını bilmez hale geliyor. Düşünme yeteneği köreltilip düşünmeyen ancak dinleyen bir toplum oluşuyor veya oluşturuluyor. Çünkü düşünmeden yaşayan toplumlar güdülmeye daha müsait toplumlardır.
             Bilgiyi nerede ve nasıl kullanacağını bilmeyen insan, ne verilirse onunla yetiniyor. Taşıdığı bilginin sorumluluğunu anlamayan yâda idrak edemeyen kişilere bilgi vermenin veren açısından gereksizliğini idrak etmek zor olmasa gerek. Ancak bazı bilgilerde taşınması için değil aktarılması için verildiğinden dolayı o kişi taşıyıcı konuma geliyor bilmeden.
            Bilginin önemi, gerekliliği, kullanılması, saklanması, aktarılması kişinin yeterliliğini ortaya koyan faktörler arasında bulunuyor. Bundan dolayı herkes kendisine düşen vazifeyi ifa ederken ne amaçla olduğuna biraz dikkat etmeli. Çünkü bazen hiç anlamı yokken gereksiz bilgileri gereksiz yerde ve zamanda kullandığımızı bilmeli ve ona göre hareket etmeliyiz. Her bilgiyi her yerde kullanmamalıyız. Bilgiyi yerinde ve zamanında kullanmayı ve mevcut bilgiyi saklamayı öğrenmeliyiz.
           Bilgi sorumluluğu denildiğinde akla gelen ilk soru kendimize ait olan bilginin başkasına aktarılıp aktarılmayacağına doğru karar vermektir. Aslında aktarmak sadece bilginin başkasının eline geçmesi anlamına gelmez. Aktarmak, “gizlilik”, “bütünlük” ve“erişilebilirlik” olarak isimlendirilen üç unsurdan oluşur.
         Gizlilik; bilginin yetersiz kişilere aktarılmamasıdır. Bütünlük; bilginin aktarıldıktan sonra kullanılırken yetersiz kişiler tarafından değiştirilmemesidir. Erişilebilirlik; bilginin aktarıldığı kişide doğru, ulaşılabilir ve kullanılabilir durumda olmasıdır. Eğer bir kişi bunları doğru yapıyor ise bilgi taşıma sorumluluğu var demektir. Bilgi güvenliğinden herkes sorumludur.(5651 sayılı kanun)
Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?(zümer  9)
Yeryüzündeki âlimler gökteki yıldızlar gibidir.(Hadis-i şerif)
Bilgiyle dirilenler ölmez. (Hz. Ali)
Uykuya dalmış bilgisiz kişiye öğüt vermek, çorak yere tohum saçmaktır.( Mevlana)
Her zaman doğruyu söyle, ama her zaman her doğruyu değil.(Hz. Mevlana)                                          
Akıllı insan düşündüğü her şeyi söylemez, fakat söylediği her şeyi düşünür.(Hz. Mevlana)
 
          Biz bilgiyi aktarırken karşımızdaki kişinin bu bilgiyi taşıyıp taşıyamayacağını bilmek zorundayız. Aksi takdirde hem kendimize hem de karşımızdakine istemeden bile olsa zarar vermiş olabiliriz. Bilgi çok değerli bir hazinedir bu yüzden hazinedarlar güvenli kişilerden seçilmelidirler. Her hazinenin farklı hazinedarı olması gerektiğini hazine sahibi bilmelidir. Ona göre taksimi yapmalıdır. Bir bilgi taşıma zinciri ancak en zayıf halkası kadar sağlamdır. Bu yüzden bilgi taşıma yeterliliği olan kişilere verilmelidir.
Kalın sağlıcakla…


Bu yazı 166 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ
YAZARLAR
GAZETEMİZ

Web sitemize nasıl ulaştınız?


nöbetçi eczaneler
HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI