DÜNYADA BİR ŞEYLER OLUYOR
Şu an oturup bir düşünün dünya eski dünya mı?
Yüz yıl, iki yüz yıl önceki şekliyle, düzeniyle, kurulmuş kurgulanmış, tasarlanmış, atanmış, bırakılmış, talan edilmiş, parçalanmış ve daha bilmem ne yapılmış şekli sanki gizli bir elle şöyle bir harmanlanıyor gibi değil mi?
Birilerinin geçmiş zaman içinde kurguladığı ve oyuncularını yerine yerleştirip sahnelediği bu dünya denilen sahnede sanki senaryonun dışına çıkan ve bu oyunu kuranın bile farkında olmadığı bir güç oyunu oynayanların elindeki senaryoları bir bir değiştiriyor.
Sanki dönen tekerleğe çomak sokmak, akan çeşmeye balta vurmak, ağızdan çıkan lafların sesini kesmek isteyen bir güç, süre giden düzeni değiştirmek için kendi oyuncularını sahneye tek tek salıvermekte.
Türkiye’nin bu sahneye çıkışını iki üç gün önce kaybettiğimiz rahmetli Mahir Kaynak bundan dört beş sene önce yapılan söyleşisinde söylemiş.
Ülkemiz Rusya ve Amerika’nın küresel güç odağı arasında köprü vazifesi gören denge ayağı konumuna gelmiş durumda.
Avrupa Birliği dağılma aşaması içinde. Avrupa, eski dünya hükmüne girmiş, enerji darboğazı içinde bocalayan, ihraç edeceği bir şeyi kalmayan yaşlı kıta durumuna düşmekte.
Sömürü düzeni üzerine kurulu Büyük Britanya güneşin batmadığı imparatorluk önümüzdeki yıllarda sadece kendi ada devletinde sahip olduğu güneşi kaybetmeme çabasına girerek kendi bütünlüğünü koruma yoluna girecek.
Yeni bir düzen dünyaya hâkim olma yolunda adım adım ve kararlı bir şekilde yürüyor.
Biz bunun neresinde yer alacağımızı bilmemiz ve ona göre bir durum almamız gerekiyor kanaatindeyim.
Ülkemiz üzerinden oynanan oyunlar açık ve net bir şekilde hiçbir saklama lüzumu görmeden oynanıyor.
Maalesef buna içimizdeki taşeron akıl da menfaatleri icabı çanak tutuyor. Hatta savaş çığırtkanlığı yapacak kadar da ileri giden zihniyet var.
En son patlayan haber bombası ile açığa çıkan, bir siyasi parti başkanına fütursuzca edilen sözler ve mevcut hükümete devirme çabaları içinde emniyet güçlerine dağıtılan onca paralar eğer doğru ise ülkemizin içinde bulunduğu komploları bu kadar safiyane bakmak biraz safdillilik olur başka bir şey değil.
Velhasılı böyle bir durumda bile ülkemiz adına atılan doğru adımları ve halkımızın çıkarı için yapılan her türlü hareketi kim olursa olsun destekliyor ve devamının gelmesini canı gönülden bekliyoruz.
Son yıllarda yapılan sinema, magazin, dizi ve tv programları ile sapkın bir nesil yetişmiş, duygusal savrulma yaşayan bir toplum oluşturulmuş ve bunun önüne geçmek için yeterli önlem alınamamıştır.
Yasalardaki cezalar caydırıcı özelliğini kaybetmiş, suç işlemek rutin hale gelmiş, idam cezasının olmaması ağır suçların işlenmesinin önündeki engeli kaldırmıştır.
Yasalar caydırıcı özelliğini kaybedince, sosyal düzen dengesini kaybedince ve kolay para kazanma ve rahat , zevk ve sefa içinde hayat özendirilirse gelinecek nokta pekte iç açıcı olmuyor, göründüğü gibi.
Son olarak katledilen ve ülkemizi derin bir yasa boğan hayatının baharında hunharca öldürülen tüm kardeşlerimize Allah cc. dan rahmet kederli ailelerine baş sağlığı diliyorum.
Vesselam.Kalın sağlıcakla.