Fransa ikinci dünya savşından sonra ilk kez bu derece korkunç bir saldırıya uğradı. İkinci dünya savaşından sonra ilk kez Paris şehrinde sokağa çıkma yasağı ilan edildi. Ülke sınırlarında giriş çıkışlar kontrollü şekilde sağlanıyor. Ölü sayısı 129 olarak açıklandı. Yaralı sayısı 350'den fazla olduğu biliniyor.
Paris’teki bu saldırıları IŞİD üstlenmiştir IŞİD nedir? Açalım. Yani; Irak-Şam İslam Devleti... sözde islam devleti. Peki; bu IŞİD'i kuran ve besleyen kim? Kim bu terör örgütüne silah ve para yardımı yaptı? Bu örgütü kim ne amaçla orta doğuda kurdu? Bu örgütün, böyle dünya devletlerine meydan okumasını kim istiyor? Terör örgütü olduğu halde, kimler bu terör örgütünü birilerine mesaj vermek için maşa olarak kullanıyor?
Dahada geniş çaplı ele alıp sorularımızıda çoğaltabiliriz. Büyük resme bakıp bu örgütün farklı alanlarından ele alıp sorularımızıda çeşitlendirebiliriz. Ama bu sorular bile yeterli bence. Kafi! Ne yazık ki hepimiz bu soruların yanıtını biliyoruz; ancak bizde bildiğimizi tekrar etme konusunda birkez daha fayda var diye söyleyecem.
Bu terör denilen lanet örgütü maalesef A.B.D ve Avrupa devletleri kurdu. Bu devletler besledi. Bu devletler korudu koladı. Bu devletler silah ve para yardımı sağladı. Bu devletler, IŞİD (DAEŞ) denen terör örgütüyle Orta Doğu'da cirit attılar. Şimdi, ateş kendi topraklarınına düşüncemi, bu IŞİD terör örgütümü oluyor? oldu? İki yüzlü olduğunuzda bu saldırılarlada meydana çıktı.
O zaman siz baştan suçlusunuz şimdi değil. Çünkü sizin elinizde büyüyen bu terör bu lanet örgüt, kendi elinizlede yok etme gibi bir durumunuz vede gücünüz varken halen daha var ama yinede yok etmediniz büyüttünüz bu IŞİD denen terör belasını. Eğer bunu yok etmiyorsanız , Orta Doğu'da huzursuzluk ve istikrarsızlık için saklıyorsanız, bugünde Avrupa'nın göbeğinde helede paris gibi bir şehirde 7 ayrı yerde saldırı yapıyorsa vede siz bunların hiçbirinden haberdar olamıyorsanız kusura bakmayın ama sizinde bir parmağınız var diye’de aklımdan geçmiyor değil. Neden mi? Nedeni çok, ama yinede söyeleyelim....
Avrupa'nın polis devleti diye bilinen bir Fransa'dan söz ediyoruz.... Avrupa'nın istikbarat alanında en güçlü bir devletten bahsediyoruz....
Paris gibi senede 20 milyon insadan fazla türist çektiği bir şehri böyle saldırının olcağini duymamak, önceden haberdar olmamak biraz düşündürücü. Bu şehir hemen hemen her tarafı, her sokağı kamerlarla dolu bir şehir, polis trafından takip edilen bir şehir, böyle bir şehirde böyle bir imkanınızda var kimin ne yaptığını bilmemekte; ayrıca düşündürücü. Bu saldırıyı yapan saldırganlardan ikisinin ölü ele geçirilmesine rağmen halen daha kimliklerini açıklayamamalarıda apayrı bir düşündürücü durum. Kimlik konusuna değinmişken biraz geçen aylara dönelim.
Bu yılın Ocak ayında Charlie Hebdo Dergisine yapılan saldırıda ölü ele geçirilen o saldırganların kimliğini ertesi gün sabah açıkladılar. 'Cezayir asıllı Fransız vatandaşı, müslüman kardeşler bu eylemi gerçekleştirdiler' diye Fransız medyasını ve halkını bilgilendirdiler.
Müslüman insanları terörist ilan edildi. Halkın tepkisi, kini ve nefreti fransada yaşıyan müslümanları etkiledi vede tedirginleştirdi. O olay yeni yarasını kapatmışken yeniden paris'ten bir olay daha patlaklık verdi. Peki şimdi neden bu ölü ele geçirilen eylemcilerin hala kimlik karmaşası içindeler, net bir açıklama henuz yapılamadı.
Biraz komplo birazda beyin jimlastiği yapalım. Bu saldırılardan haberleri olmuş olabilirler mi? Bu saldırıyı Avrupa devletlerınden biride yapmış olabılır mi? Belkide olabilir! Peki bu saldırının 3 önemli hususa dikkat çekmesi içinde yapmış olmaları büyük bir ihtimalınde değerlendirilebilir mi?
1- Türkiye'nin Antalya şehrinde düzenlenen G-20 zirvesine gölge düşürmek. G-20 zirvesinin 3 önemli maddesi vardı. Terör, Süriye ve mülteci konusuydu bunlar bu zirvede ele alınacaktı.
2-Avrupa'ya sığınan, avrupa sınırlarına dayanmış mültecileri almamak içinde yapmış olabılırler. Onların güvenlik açıdan Avrupada bir tehtit algısını oluşturmak için de olabilir. Avrupa zaten krizdeydi avrupa halkının çoğu mültecilerin alınmasına karşıydı. Mültecileri aldıktan sonra maliyet olarak, bu mültecilerin ileriye dönük bir plan program yapılmadığı için kendı iç sorunu haline gelmesin diyede bu saldırıyı yapmak içinde küçük bir sebepde olabilir.
3- En önemlisi hatta çok önemsediğim, Fransa devletinin IŞİD konusunda Türkiye ile aynı adımlar attığı için de olabilir. Esad'ın gitmesi gerektiğini söyleyen Avrupada ilk ülke olduğu içinde olabilir.
Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande, Esad'ın işlediği suçlar nedeniyle cezalandırılması için askeri müdahale düzenlenmesi için ısrarcı olduğu içinde olabilir. Fransa'ya bir ders niteliğinde sert bir mesaj verilerek burunlarını sürtsün belki anlar mantığı ile yapılmış olabilir.
Fransa'nın Ortadoğu hakkındaki tutumu, Türkiye'ye yakın bir çizgide olmasından rahatsız olanlar tarafından’da yapılmış olabilir. Çok büyük bir resim'i ele alıp bakmak gerek bu saldırıya. Bu saldırının arka planındaki aktörleri iyi analız yapmak için hem Avrupa'yı ele alarak hem Ortadoğu'yu hem de A.B.D'yi de içine koyarak değerlendirmek gerek. Bunları düşündüğümüzde belkide Avrupa böyle istedi.
Daha ileri bir komplo ile yaklaşırsak olaya, belkide avrupa kendi (IŞID) kurşunuyla kendı bacağına sıktı. Belkide mecbur kaldığı için, zaman hepsini bize bir bir anlatacak yada gerçekleri gösterecektir. Komplolardan çıkıp başka pencereden bakalım şimdi.
Her gün 150'den fazla Müslüman ortadoğuda ölüyor. Yapanlar ya terör örgütü ya da Suriye gibi terör devletidir. Hiç kusura bakmayın bu saatten sonra binlerce insanına zülüm yapmış, binlerce vatandaşını katletmiş, perişan etmiş, ülkelerini terketmek zorunda birakmış bir devlet lideri esad'ı övemem, övmemde. suan devlet terörünü uyguluyor. Nasıl İsaril Filistin'e karşı devlet terörünü yaptıysa esad da aynısını kendi halkına yapıyor.
Konumuza dönersek. Her gün müslüman kanı dökülüyor, her gün Ortdoğuda bombalar patlıyor, bu avrupa devletleri neden sessiz kalıyordu? Neden kendi ülkelerıne ateş düşünce bağırmaya, terörü lanetlemeye başladı? Neden bir Avrupa ülkesine bu denlı bir terör saldırısına uğrayınca dünya devletleride ayağa kalkıp o ülkenın yanında duruyorda bir Türkiye'nın yada bir Filistinin arkasında durmuyor.
Türkiye 30 yıldan fazladır bu lanet terörle mücadele ediyor, bir Avrupa ülkesi ciddi manada destek verdimi? Türkiye'nin yanında durdumu? Durmadı, durmazda. Batı ikiyüzlüdür. Batı çıkarcıdır. Batı sömürgecidir. Batı oyun yazan bir devletler topluluğudur. Batı islam konusunda her zaman sınıfta kalmıştır. Bizde batıya güvenip batılılara özenip asla yolumuzu çizmemeliyiz. Batının ne işi var Ortadoğuda.
bizler, kardeş kavgasına sürüklenen insanlar; bunların iyiliğine, bunların himmetine muhtaç değiliz! olmamalıyızda. Ne bize barış getirmesini istiyoruz ne de barıştırmalarını istiyoruz. Ne bu Avrupalı devletlerinin askerlerini istiyoruz ne de uçaklarını, füzelerini, toplarını istiyoruz. Ortadoğuda durmaları bile sorun.
Çekip gitmelerini, ellerinide çekmelerini istiyoruz. Neymiş efendım dünyada barış için çalışacaklarmış öyle diyor bu batı devletleri... Neymiş özgürlük getirecekmiş de.... Göçmen Suriyeliler için Avrupda çözüm arayacaklarmış da... IŞİD’i ve diğer terör örgütlerini bitireceklermiş de... Miş mişde mişmiş.... Hepsi yalan..
Bu Avrupa devletleri müslüman coğrafyasından o pis ellerini çekseler; zaten bu sorunların hiçbiri olmaz... Olmayacaktıda. Müslüman devletler kendi içinde çözsün sorunlarını. kendi coğrafyalarında halletsinler başkaları uzaktan el uzatmasınlar, çomak sokmasınlar.
Şimdi Fransa'da yaşayan müslümanlara ve göçmenlere gelirsek. Paris'teki olayın ardından görünen şu ki...
Başta Fransa olmak üzere tüm Avrupa’da iç güvenlik tedbirlerine yasayla sıkı bir düzenleme olacak. Özgürlük ve eşit adalet denen o denge tartişma konusu olcak ve değişimede uğrayabilir. Göçmen ve vatandaşlığa geçiş politikaları yeniden masaya yatırılcak.
Bu yaşanalardan en çok kaybedeni göçmenler ve müslüman vatandaşlar olacak. Her konuda her alanda bunu gürbetçi kardeşlerimiz hissedecek.
ADEM GÜRSAL / STRASBOURG / FRANSA
Bu yazı 5410 defa okunmuştur.