Adını ilk duyduğumda, nerede bu ülke diye hem merak etmiş hem de bir o kadarda şaşırmıştım… Sonraları, adı aklıma öyle bir kazındı ki, Somali denince gözyaşlarım eşliğinde bir iç çekişim çıkar ortaya…
Somali –Mogadişu
İki yıl peş peşe, ramazan ayında birer hafta kaldığım, hayatımın unutulmaz görüntülerinin beynime kazındığı yer: Somali!
Uzun bir yolculuktan sonra, Somali’ye vardık. Mogadişu havaalanına, uçak iniş yapıyordu, aşağıya doğru camdan bakınca, ortada havaalanı göremedim. Şaşkınlıkla, düşüyoruz dediğimi hatırlıyorum… Sonradan anlayacaktım, bu ülkede her şeye şaşkınlıkla bakacağımı…
Arabayla kalacağımız eve ilerlerken, dışarıya bakmak acı veriyordu bana, aman Allah’ım bu nasıl bir şehir, evler yıkılmış ayakta kalan evler mermilerle dolu, insanları ise yürek yangını bir hal de… Yaşları üç yâda dört, biri kız biri oğlan iki çocuk, ilk beynime kaydettiğim acı bir fotoğraftı, altları çıplak toprak önüne oturmuşlar, önlerinde pislikten görünmeyen bir kap içinde ellerliyle bir şey alıp yiyorlar. Yâda öyle avutuyordu anneleri, onları çaresizce…
İlk iftar yemeği dağıtımı için hazırlık yaptık. Yanımızda getirdiğimiz kıyafet oyuncak şekerlerden alıp dağıtım alanına gittik. Heyecanlıydım, coşkuluydum. Bilmediğim bir ülkedeyim, üstelik hepsi siyah, dilleri de farklıydı…
Herkes sıraya girmiş dağıtılacak etli pilavı bekliyorlardı… Çevreye söyle bir baktım, harabe bir alan odundan yakılmış ateşler ve kocaman kazanlar…
Herkes sessizdi… Açlığın olduğu bir yerde yemek dağıtılıyor ve herkes sırasını bekliyordu. Şöyle bir düşündüm, yaşadığım ülkede bedava bir şey dağıtılsa, insanlar birbirini ezip alırlar diye geldi gözümün önüne…
Somali’de Çocuk Olmak Başkadır
Sırayla dağıtıma geçtik. İnsanların ellerinde kırık dökük üstelik temizde olmayan kaplara yemek koyuyorduk. Bir taraftan kıyafet bir taraftan şeker dağıtıyorduk.
Elimi uzattım yaşı çokta küçük olmayan çocuğa seker vermek için, şaşkın şaşkın baktı uzandı aldı tekrar baktı, nedir bu dercesine… Hemen kâğıdını çıkarıp ağzıma doğru tuttum, şeker bu der gibi, sonra onun ağzına koydum nasıl sevindi tadını alınca, bir de oyuncak bebek verdim sımsıkı sarıldı belki de ne olduğunu anlamadan, acıyla gülümsedim çocuk her yer de çocuk tur. Ama Somali’de çocuk olmak başkadır.
Elimle doldurduğum tası tenceresine boşaltmak için başımı kaldırdığımda tükenmek üzere olduğumu anlamadım, elin de bir naylon poşet vardı bana uzatarak işaretle koymamı istedi. Ama nasıl olurdu sıcak yemek konmaz ki?
Dönüp çevremdekilere bakıp sanki çare aradım, başlarını öne eğdiler yapacak bir şey yok der gibi, gözlerimin önün de tencerelerim uçuştu eski deyip çöpe attıklarım geldi aklıma…
Artik dayanamadım gözyaşlarıma engel olamıyordum… Hızla uzaklaştım arabanın olduğu yere doğru, hıçkırarak ağlıyordum…
Rabbim, biz Müslüman isek, bunlar kim, bunlar Müslüman ise bizler kimiz neyiz, nasıl hesap vereceğiz sana bunlar da insan biz de teselli edilecek bir söz kimseden çıkmıyordu… Onlarda ağlıyorlardı benimle birlikte…
Kaldığımız evde bizi ağırlamak için hazırlık yapılmıştı, iftar sofrasına oturduk. Hep beraber, ezan sesiyle birlikte orucumuzu açtık. Kaşığı elime alıp iki üç kaşık içtim içmedim çorbadan, boğazıma bir düğüm atıldaki, yutkunmam imkân sızdı. Metropol şehirlerde, verilen iftar sofraları geldi aklıma… Sonrasın da çöpe atılan yemekler, iftar da israf diz boyuna ulaşır kurduğumuz sofralar firavun sofralarını aratmayan cinste olur… Amacını hep asar iftar sofraları, gösterişler…
Sofrada ki yemeklere bakıp yiyemem dedim. Hakkim yok. Belki sonra alışacağım, nelere alışmıyor ki insanoğlu, ama bu aksam Mogadişu da ilk iftarım bu kadar deyip ağlayarak ayrıldım sofradan…
Allah’ım beni afet…
Beni ve tüm Müslümanları israf etmekten ve fakiri unutmak tan koru.
Peygamber Efendimiz (s.a.s.)’e Müslüman’ın hangi ameli daha hayırlıdır diye sorulduğun da: “Tanıdık tanımadık herkese yemek yedirmek ve selam vermektir” buyurmuştur.
Uzaklarda bir iftar açtım ki,
Boğazım düğümlendi.
Gözyaşlarım tükendi,
Sadece dilimde bir dua kaldı,
Afet Allah’ım bizi!
Hakkını helal eyle sende,
Somalili kardeşim.
Belki siz orda açsınız,
Bizde sizden habersiz burada tok.
Ama siz cennet de sefa sürerken,
Bizimse hesabımız zor!..
Bu yazı 229 defa okunmuştur.