Bugun...


Fatih KAPLANDERE

facebook-paylas
YENİDEN MÜSLÜMAN OLMAK
Tarih: 18-08-2023 03:03:38 Güncelleme: 18-08-2023 03:03:38


YENİDEN MÜSLÜMAN OLMAK
    Bir Ramazan ayını daha geride bırakmanın burukluğu içinde, son günlerini yaşamanın verdiği garip bir duygu karmaşasıyla bir şeyler anlatmak gerektiğine kendimi inandırmış olarak bu satırları yazıyorum.
    İnşallah bu rahmet ve mağfiret ayı tüm ümmet-i Muhammetten razı olarak yaratana bizleri sunar. Ancak şu anda ümmetin bulunduğu duruma bakarsak, bölünmüşlük, parçalanmışlık, zulüm, aşağılanmışlık, geri kalmışlık vs. ne kadar kötü ve bitap durum varsa hepsini toptan yaşamaktadır.
    Peki, ümmetin nüfusu mu azdır? Yoksa parası mı yoktur? Ya da teknik imkânları mı zayıftır? İçlerinde zeki ve başarılı bilginleri ileri görüşlü âlimleri mi yoktur? Yöneticileri mi iyi değil kendilerini yetiştirememiştir?
    Tabi bunların hepsini tek tek masaya yatırıp irdelemek lazım. Paneller, konferanslar düzenlemek gerekli. İçinde bulunulan içler acısı durumu meydana getiren Saikleri bulup üzerlerinde çalışılmalı. Derinlemesine çalışmalar yapılmalı. İslam ülkeleri üzerinde uzun süreli planlar programlar ortaya konulmalı ve bunlar uygulanmalı.
    Aradaki tefrikaları bulup uzlaşılmalı. Tek bir vücut gibi hareket edilmeli. Dış güçlere karşı gerektiğinde bir ve beraber görüntüler sergilemeli. Çekişmelerimizin kendi içmeselemiz olduğu anlatılmalı. Müdahale ettirmemeli ve kendi söküğümüzü kendimiz dikeriz diyerek gerekli uyarılar yapılıp iç işlerimize karıştırılmamalı ve bu uyarılara kulak verilmesi özellikle istenmeli.
   Dünyanın bir çok yerinde akan kanın Müslüman kanı olması hasebiyle olaylara dikkat çekilmeli. Uluslar arası kamuoyu harekete geçirilmeli. Bu ülkeler çeşitli yaptırımlarla uyarılmalı. Uluslar arası mahkemelerde davalar açılmalı. Birleşmiş milletler müdahil edilmeli. En son çare olarak bir İslam Birliği ordusu hazır edilmeli ve Müslümanların zulme uğradığı yerlere silahlı müdahale edilmeli.
   İslam Allah’ü Teâlâ’nın bu dünya için seçmiş olduğu evrensel yönetim biçimidir. Bunun uygulamasını da Resulullah (sav) zamanında asr-ı saadet diyerek tescil ettirmiştir. İnsanlığın bir daha asla ulaşamayacağı altın çağ da nasıl bir hayat sergilenmişse o hayat kıyamete kadar ister kabul edilsin ister edilmesin aynı şekilde sergilenmek zorundadır.
   Bundan başka kurtuluş yolu yoktur. Nasıl bir Müslüman insan çıkarda doğru, düzgün ve insanlara saygılı ve adaletli bir insan ister Müslüman ister ateist olsun cennete girecektir der.Hadi birincisini anladık, müslüman insan imanlı ölürse cehenneme düşse dahi cezasını çektikten sonra cennete girecektir. Behey gafil, aklı evvel, başı örtülü, ne dediğini bilmeyen, Müslüman geçinen sözüm ona kendini yazar sanan kişi ateist nasıl cennete girecek.
    Resulullah efendimiz demiyor mu cennetin kokusu beşyüzyıllık mesafeden duyulur diye. Ancak bunu cehennemlikler duyamayacaklar. Birde hadisleri kabul etmeyen, sünnete düşman Müslüman(!)lar var, tasavvufa düşman Müslümanlar var, mezheplere düşman olanlar var, ehlisünnet vel cemaat’e düşman olanlar var varda var. Şimdi bunların adı hepsi Müslüman. Kâfire yapacak iş bırakmıyorlar ki. Biz zavallı Müslümanlar ne kadar zarar verilmesi gerekiyorsa hepsini veriyoruz zaten. Bilmem anlatabildim mi?
Vesselam. Kalın sağlıcakla…


Bu yazı 161 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ
YAZARLAR
GAZETEMİZ

Web sitemize nasıl ulaştınız?


nöbetçi eczaneler
HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI