Bugun...


Fatih KAPLANDERE

facebook-paylas
YENİ BİR FARKINDALIK: İÇ HUZUR
Tarih: 18-08-2023 03:03:38 Güncelleme: 18-08-2023 03:03:38


YENİ BİR FARKINDALIK: İÇ HUZUR
    Minik bir pirinç tanesi mutlu mutlu yaşarken bir gün aniden içinde tarifi imkânsız bir acı hissetmiş. Meğer başakları çiftçiler biçerek dövülecek fabrikaya hazırlıyorlarmış. O kadar korkmuş ki başına geleceklerden habersiz ne olacağından endişeli bir vaziyette diğer tanelerin canhıraş çığlıkları arasında balyalar haline dövülecek fabrikanın yolunu tutmuşlar.
    İşlenmişler, temizlenmişler, parlatılmışlar kimileri paketlenmiş kimileri çuvallanarak sevkiyata hazır hale getirilmişler. O sıra çeşitli söylentiler dolaşmaya başlamış ortada. Kimileri ateşte yanmaktan, kimileri sularda boğulmaktan kimileri yok olmaktan bahsediyorlarmış. Ancak bu kadar yaygara içerisinde hiç istifini bozmayan bir pirinç tanesi varmış. Herkes ona kızarak bakıyor hiç endişe etmiyor ne biçim biri deyip çıkışıyormuş.
    Ama o olan biteni umursamadan, diğerlerinin endişelerine anlam vermeden öylece bekliyormuş. Bir zaman birileri yaklaşıp sormuşlar ‘’hey arkadaş burada herkes endişe içinde kıvranıp dururken sana ne oluyor da bu kadar sakin duruyorsun ‘’ demiş.
    O da ‘’sayın arkadaşlar endişenize anlam veremiyorum biz birer pirinç tanesi olarak yaratıldık. Buradan insanoğluna gıda olarak hazırlandık. Bizi yaradan insana hizmet için yaratmış. Yenicez ve bizi yiyen kişiden bir parça haline gelicez. Bu yüzden ben sizin endişenize bir anlam veremiyorum.
  Bizim aslımız ne ise yine oyuz, hiç değişmedik, ondan geldik yine ona döneceğiz, içiniz huzurlu olsun endişeye gerek yok demiş.
   Öyle değimli ondan geldik ve ona geri döneceğiz. Burası kısa bir konak yeri, ağacın altında dinlenen atlı seyyah misali iki dakika soluklanıp yolumuza devam edicez.
   Ancak dış dünyaya baktığımızda sanki yalnızca bu dünyada ki hayatı varmış gibi yaşayan ve dünya nüfüsunun ekseriyetini oluşturan bir insan topluluğu var. Hesap, kitap yokmuş gibi yaşayan, nefsinin arzu ve istekleri doğrultusunda söz dinlemeyen, umursamadan yaşayan, ya da gelsinde nerden gelirse gelsin haram helal fark etmez yaşayan, yalnızca kazanayım asla kaybetmeyeyim diyen bir sürü insan var.
   Nereye kadar; ölüm anı gelinceye kadar. İşte iş işten geçtiği zaman asıl o zaman. Yaşana en büyük pişmanlık asıl o zaman. Haramdan kazanılan malın mülkün acısının katbe kat çıktığı an asıl o zaman. İşlene günahların ağırlığı altında kemiklerin çatır çatır çatırdadığı kabirde, münker ve nekir meleklerinin sorgu ve suali altında inim inim inlendiği keşke haykırışlarının arşa yükseldiği ancak işin işten geçtiği vakit işte o zaman.
   Siz siz olun ayağınızı denk atın yoksa tökezlerseniz bir daha kalkamayacağınız vakit gelmiş olabilir. Herkes olur ama siz olamayabilirsiniz.
  Ama düzgün bir hayatınız varsa tarifi imkânsız bir iç huzur dolusunuzdur. Bu yaşanılan düzgün hayata verilen yaradan dan dan bahşedilmiş bir rahmettir. İşler ters gider, mal mülk kaybedilir ancak hayat düzgün ise o iç huzur hiçbir zaman kaybedilmez, çünkü geri alınmaz o bir ikramdır.
Bilmem anlatabildim mi?
Vesselam. Kalın sağlıcakla…


Bu yazı 147 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ
YAZARLAR
GAZETEMİZ

Web sitemize nasıl ulaştınız?


nöbetçi eczaneler
HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI