YENİ BİR FARKINDALIK: DUYGUSALLIK
İnsanoğlunu en iyi anlatan kelimelerden, düşüncelerden, uyarılardan, ifadelerden vs. her şeyden en iyi anlatan bir hayat menşei, bir yaşam standardı ne derseniz deyin işte.
Duygu olamasa herhalde insan diye bir şey olmazdı galiba değil mi? Yüce yaratanın insanoğlunun içine yerleştirdiği manevi algının en güzeli.
Öyle ya insan bu algı ile neler neler yapıyor. Bir düşünsenize ne güzellikler, ne şirinlikler, ne hazlar hep bu algı sayesinde olmuyor mu?
Ama gelgelelim bu algı bazen de insana içinden çıkılmaz durumlara sokabiliyor. Kontrol edemediğiniz duygular yüzünden yapmadığınız rezillikler, çirkeflikler, aşağılıklar, haksızlıklar, zulümler kalmıyor.
Birde imkân ve gücünüz iyi durumda ise bu dünyanın, hadi biraz tevazu gösterelim bu yaşadığım yeri ben yarattım havasına sokabiliyor. Galiba duyguyu biraz da hani şu huzurdan kovulan şeytan varya insan üzerinde çok daha iyi kullanabiliyor galiba.
Duygu erkek milletinde biraz maçoluğu ön plana çıkartıyor. Gençlerde daha çok söz ve davranışlarda, ileriki yaşlarda biraz daha kabadayılığa yöneltiyor insanı eğer biraz edep ve terbiyeden nasibini almamışsa.
Kadınlarda ise daha küçük yaşlarda bu algıyı kullanmayı sanki biliyorlarmışçasına en maharetli bir şekilde değerlendiriyorlar. Tabi kadınlar erkeklere göre daha duygusal varlıklar. Allah cc. onları bu şekilde yaratmış. En çıkılmaz durumlarda karşılarındaki kişiye iki gözyaşı döktüklerinde etki oranları tavan yapabiliyor.
Tabi kıyas yapacak olursak erkek büyük bir okyanus düşünürseniz anakara görevi durumdadır. Sabittir, durağandır. Kadın ise deniz gibidir dalgalıdır, sabit değildir. Bu yüzden her kıyıya çarptığında bir şeyler alı götürür fakat farkında değildir. Yıpratır ama bu onun umurunda değildir. Amacı kendi duygularını tatmin etmektir.
Ancak fakına varmadığı bir şey vardır. Önünde duran engele verdiği her zarar kendine verdiği zarardır bir müddet sonra karşısında o engelli yitirirse duracağı hiçbir şey kalmayacaktır. Ve hangi vadide helak olacağını kendisi dahi kestiremez.
Bu yüzden günümüz Müslüman kadınının kendine çekidüzen vermesi gerekiyor. Duygularına gem vurup kendini sabitleyen, önünde set olan kaya rolündeki erkeğini yıpratmadan ona yardımcı olması gerekiyor.
Maalesef günümüz dünyası her türlü maddi ve manevi pislikle dolu. İslami bir hayat yaşamak gittikçe zorlaşıyor. Erkek ve kadın ilişkileri sokaklara taşmış durumda. Başınızı ne tarafa çevirirseniz çevirin günaha girmemeniz kaçınılmaz bir hal almış durumda.
Dışarılarda bunlarla uğraşır iken bir de aile hayatı içerisinde duygusal gidiş gelişler yaşanılan hayatı çekilmez hale sokuyor. Atalar yuvayı dişi kuş yapar demişler. Birde insan eşinde duygusal körlenmelere neden olursa üzerilerinde ki manevi kalkan kalkmış olur. Bilmem anlatabildim mi?
Vesselam.Kalın sağlıcakla…
Bu yazı 171 defa okunmuştur.