Dünya tarihine baktığımızda semavi dinler açısından insanlığın başlangıcı, medeniyetlerin çıkış noktası, peygamberlerin beşiği, büyük devletlerin var olduğu ve yok olduğu yer, acılar diyarı, dünyanın enerjisinin sağlandığı, bütün güç odaklarının gözünü, kulağını kabarttığı merkez. Burası benim tabirimle ‘’Ortadoğu şeytan sarmalı’’ .
Yakın zaman da çok ciddi savaşlara ve katliamlara sahne olmuş. Kendi yöneticileri sırf zenginlikleri ve rahat hayatları bozulmasın diye halkını katletmekten sıkıntı duymamış. Emperyalist güçler oradaki hegemonyaları devam etsin diye ajanlarını kullanarak yöneticileri ile ailevi bağlar kurdurmuşlar. Müslüman kimliğini verdiğimiz dindaş yöneticiler İslam’dan bihaber yaşantıları, her türlü rezil hayatları ile sömürüye göz kapatıp, kulaklarını sağır etmişler. Kendi halklarının sefil hayat sürmeleri umurlarından çıkmış, beyin hücrelerini kiraya vermişler, robot hayatları onların vazgeçilmezi olmuş.
Ama ne hazindir ki çok güvendikleri bu güçler şimdi kendilerini tasfiye ederken akılları başlarına gelmiş ancak iş işten geçmiştir. Bundan dolayı zulümleri ve döktükleri kanlar kendilerinin pişmanlıklarını affettirmemiş aynı katlettikleri ve katledilmelerine göz yumdukları halkları gibi kendi efendileri tarafından katledilmişlerdir.
Ortadoğu’ya Allah (cc) tarafından bahşedilmiş yer altı zenginliği bu efendileri yeni stratejiler geliştirmeye yöneltmiş ve palazladıkları köle yöneticilerinin gidişatının kötülüğü, bu yöneticilerin tasfiyesini gerektirmiş. Ancak biz Müslümanlar ileriyi görmekteki basiretsizliğimizden dolayı mevcut yönetim değişikliğini bahar zannedip ikindi uykusundaki rüyamıza devam etmeye karar vermişiz. İnşallah erken uyanırız ancak en erken uyanma vaktimiz akşam olacak işte oda kıyamet savaşının arifesi.
Yinede şuurlu, çağdaş, eğitimli, basiretli ve kalp gözü açık Müslüman liderler hala var. Elimizdeki bu seçeneği onlara yardım ederek maddi ve manevi, olmuyorsa dua ile destek çıkarak değerlendirmeliyiz.
Bize düşen; bu dünya hayatında şeytana prim verdiğimiz her an bizim için telafisi çok uzun anlar olan zaman dilimini en aza düşürmek. Dünya hayatı ağır bir imtihan sahası Müslüman ülkelerin yöneticilerine ciddi görevler düşüyor. Akıllarını başlarına alarak hesap verecekleri kişiyi, yeri ve zamanı düşünerek durumlarını düzeltmeli, bu konuda atılması gereken adımları hiç geciktirmeden atmalı ve sonucu ne olursa olsun dini, milli ve manevi hayatımızdan prim vermeden halklarını bu yönde eğitmeli ve ileriki zamana hazırlamalıdırlar. Yarın çok daha geç olabilir.
Vesselam. Kalın sağlıcakla…
Bu yazı 144 defa okunmuştur.