MİCHELİN YILDIZI
Gündem ne kadar karışık ve kim kime neler yapmış, ortada salvolar dolaşırken kendinize gelmemesi için oturduğunuz yerden kalkmadan pür kulak dinliyor, gözlerinizi kırpmadan bir o haber kanalı ne demiş , bir o haber kanalı ne söylemiş, hangi gazetede köşe yazarları ne yazmış diye okuyor ve seyrediyorsunuz.
Ortada bu kadar ne olduğu belirsiz olaylar dolaşırken, haber kanallarını gezerken bir yemek kanalı programında dünyaca ünlü restoranlardan bahsederken michelin yıldızı diye bir şey duydum.
Michelin yıldızı restoranların ve şeflerinin peşinden koştuğu bir yıldız. Herkese verilmeyen bir şey, torpil falan geçmiyor. Hatta 2003 yılında bir şeften alınacağı yalnızca söylentisi çıktığı için şef intihar ediyor.
Hatta Fransa’da bir restorana denetlemeye giden ve yer bulmayan, uzun süre rezervasyon yaptıramayan bir michelin görevlisi uzun süre yer ayırtamayınca kendisinin michelin görevlisi olduğunu söyleyip yer ayırtmış. Restoran sahipleri bunu kontrol etmek için michelin merkezini arayıp teyit etmek isteyince aldıkları cevap manidar. Doğru o şahıs bizim çalışanımızdı ancak bu saatten sonra değil.
Neden bunları anlatıyorum acaba siyasette de böyle bir yıldız verme işi olsamıydı acaba.
Mesela bu yıldızı kimler verebilirdi sizce. Siyasette dünya da söz sahibi olmuş ülkeler hangileridir? İngiltere, Amerika, Almanya, Fransa, İsrail ya da bunların oluşturduğu bir koalisyon yada oluşturdukları bir örgüt!
Dünya Siyaset Akademisi.
DSA dan yıldız alan ülkesinde başkan olur. Kimin yıldızı daha fazla olursa o siyasetçinin başkan olması daha önce olur ve orda daha fazla süre kalır.
Bizim siyasetçilerimiz Amerika’ya gitmeden oradan olur almadan ülkemizde bir yere varmaları gerçekleşemiyor. Ancak birileri ne yapsa olmuyor. Acaba vizyon meselesi mi nedir layık olmadıklarından mıdır nedir ağızlarıyla kuş tutsalar olmuyor.
Halktan olur alacaklarına oluru siyasetimize yön veren yerden, ülkemizi idare etmek için kendilerini de denemelerini istemektedirler. Ne acıdır ki halkına kendilerini benimsetemeyen bu siyasetçiler, ülkelerini yönetmek için başkalarından olur istemektedirler.
HALK BANKASI OPERASYONU
Halk bankasına yapılan operasyonda ortaya atılan iddialar inanılmaz. Bakanların oğullarının karıştığı iddia edilen, hatta bazı bakanların içinde olduğu da iddia edilen ve telaffuz edilen uçuk rakamlar kulakları ister istemez tırmalamakta.
Böyle bir operasyonun içinde ülkemizdeki büyük bir cemaatinde parmağının olduğu zikredilmekte, bu cemaatin istemediği bürokratlar ve bakanlarında olduğu ve hükümetin bu cemaatin isteklerini yerine getirmediği de söylenmekte. Hatta bu cemaatin hazırlattığı bazı siyasetçilerle alakalı porno kasetler bile olduğu söylenmekte. Bundan dolayı bu cemaate yakın polis müdürleri kullanılarak Amerika, İngiltere ve İsrail’in bu operasyonu yaptırdığı söylenmekte.
Ancak başbakanın Amerika nın dışında kendi savunma sanayimizi kurmak istemesinden dolayı Çin’e ve Rusya’ya yanaşması ve İran’ın ambargoyu delmek için HSBC banktan vazgeçip Halkbank’ı kullanması, hatta Hindastan ve Irak hükümetlerinin de Halkbank’ı kullanarak para transferlerini bu bankadan yapmak istemesi ve adı geçen devletlerin ciddi para kayıpları bu operasyonun fitilinin ateşlenmesinde daha etkili olmuştur.
Nitekim ‘’Bal tutan parmağını yalar’’ hesabı bunları yaparken birileri kendilerine pay çıkardılarsa bunlar hem bu dünyada hem öbür dünyada hem kendilerinden hem çoluk çocuğundan öyle bir çıkar ki akılları yerinden fırlar.
Şahsi kanaatim, içimden geçen inşallah böyle bir şey olmamıştır dileğinden öteye geçememekte. Ayrıca şahsiyetli siyaset, en ufak bir şüphede bile olsa bu bakan arkadaşlarımızın bulundukları görevden istifa edip soruşturma bitene kadar şahsiyetli bir politika izlemeleri olmalıdır.
Böyle onurlu bir davranış hem kendilerine bir erdem bahşeder, hem de partilerine bir güven telakki eder. Ama ne yazık ki böyle şahsiyetli bir siyasi adım maalesef hep yabancı siyasetçilerde görülmekte. Nedendir bilinmez.
Bekleyip göreceğiz.
Michelin'e bir mektup yazıp bu michelin yıldızından bir de siyasetçiler için yapmasını dilemek geliyor içimden. Michelin yıldızı olan siyasete girebilir. Birkaç yıldızı olan başbakan hatta cumhurbaşkanı olabilir. Michelin yıldızına aday gösterilenler ancak milletvekili seçilebilir.
Hatta bu Michelin yıldızını boyutunu genişletip her kategoriye yaymak gerekiyor. Belki DÜNYA daha temiz, namuslu, güvenilir, güvenli insanların yönetiminde, ticaretinde ve bu vasıfta insanların yaşadığı bir yer olur.
Vesselam. Kalın sağlıcakla…
Bu yazı 160 defa okunmuştur.