HAYATIMIZ HAYAL Mİ? GERÇEK Mİ?
Hayallerin mi peşinden koşacak insan yoksa hayalleri mi insanın peşinden koşacak? Belki de hiçbiri.
Hayallerinizin değil yetenek ve imkânlarınızın peşine düşün başaracaksınız, diyor bir düşünür.
İnsan düşünen bir varlık. Bu da insana en büyük sorumluluğu ve bunun yanın da değeri veren özelliği. Bu özellik insanın yaşadığı çevreye ve evrene hükmetmesini sağlıyor. Her şey insan için yaratılmış. Ona hizmet olsun diye uçsuz bucaksız evren, yaşadığımız yeryüzü hizmetine sunulmuş.
Oysa insanoğlu yaşadığı çevreyi bozan tek canlı varlık.
Hayalleri ve düşünceleri ile bir anda evreni turlayan, hayalleri ile yapamadığı, gerçekleştiremediği, imkânsızlığın sınırını zorlayan insanoğlu; peşinde koştuğu sis bulutu içinden çıktığında düştüğü sonsuzluk çukuru onun hediyesi oluyor.
Oysa insan yapabilecekleri ile uğraşıp imkânlarını kullanmayı yeğlese, hayallerinin kendisini sürüklediği vadilerin çölden ibaret olduğunu görebilecektir.
Hayaller çöplüğü bir dünyada yaşıyoruz. Gerçekleşen hayaller ise milyonda bir, onlarda gerçeğe yakın oldukları için.
İnsana empoze edilen bilgilerle hayallerimizin peşinden koşmaya devam ediyoruz. Belki de kapitalist sistem böyle yürüyor. Birileri bundan ciddi rantlar elde ediyor. Her alanda bir tüketim ekonomisi doğuyor. Bu sistem de birilerinin hayallerini gerçekleştirmesini sağlıyor belki de.
Hayal etmek elbette kötü değil. İnsan psikolojisinin olmazsa olmazlarından, hayatını devam ettirme sebeplerinden. Ancak salt yaşam amacı haline geldiğinde gerçekleri kaçırıyoruz. Sermayesi olmadığı halde holding kuran hayalperest bir duruma geliyoruz. Bunun ilerisi melankoli bir hayat oluyor.
Gerçekler çoğu zaman zordur, insana içten ve dıştan acı verir ancak sonucu sorumluluğumuzun hedefini tutturan bir yapı oluşturur. Hiçbir zaman insana ek yük yüklemez. İşte bu yüzden asla yalan söylemeyeniz diyor peygamberimiz (sav). Çünkü sonrası içinden çıkılamayan bir zincir oluşturuyor.
Belki de taktığımız maskelerdir bizim hayallerimiz. Öyle ya ne hayal ediyorsak onu yaşamaya çalışıyoruz. Hayallerimizi dışa yansıtıyoruz, ancak görünen omu acaba? Bizi seyredenler ne görüyor onu bilebiliyor muyuz?
İnsanoğlu hayal ettiği müddetçe yaşar lafı beni son derece rahatsız eden bir laf. Bence insanoğlu gerçekleri hayal ettiği müddetçe yaşar.
Başaranlar hayal edenler diyorlar, başaranlar yeteneklerini ve imkânlarını iyi kullananlardır diyorum bende.
Hayal kurmak bizim ve hayatımızın yozlaşmasına, durağanlaşmasına, tek düzeliğe yol açmamalı. Psikolojik bir sorun haline gelmemeli. Bizi ve hayatımızı zenginleştirmeli, geliştirmeli, kritik ve analitik düşünce yapımızı olgunlaştırmalı, zihinsel aktivasyonumuzu harekete geçirmeli verimli bir hayat standardı yakalamamızı sağlamalıdır.
Vesselam. Kalın sağlıcakla…