GERÇEK SAMİMİYET ÇOK NADİR BAŞARILIR
Adamın biri çok güzel bir kıza sevdalanır. Sonunda ölümsüz aşkını en güzel sözlerle ilan eder. Aşkını, kız sözünü kesene kadar ona anlatır da anlatır. Kız; "Sözleriniz çok tatlı, ancak kız kardeşim arkadan geliyor. Benden çok daha güzel. Eminim onu bana tercih edersiniz.
Bunun üzerine adam güzel kız kardeşi görmek için başını çevirince, kız ensesine ani bir şamar indirir; "Az önce ölümsüz bir aşkla yanıp kül olduğunu söylediğini sanıyordum," diye haykırır, "daha güzel bir kızdan söz eder etmez, onu görmek için benden yüzünü çevirdin. Sen aşkın anlamını bile bilmiyorsun!"
Siyasette böyle değil mi? Samimi olan siyasetçiler eninde sonunda hakkettikleri yere geliyorlar. Samimi olmayanlar durumu malum.
Afrika da yıllarca siyahlara yapılan zulüme göğüslerini geren halk en sonunda kendi içlerinden çıkardıkları liderle özgürlüklerine kavuştular.
Hindistan da İngiliz sömürüsüne karşı yıllarca süren mücadelede hindistan halkı şiddete başvurmadan özgürlük mücadelesini kazandı.
Asr-ı saadette sevgili sahabe efendilerimize yapılan onca zülme ve şiddete karşılık verilen sabırlı ve metanetli karşı duruş, Resulullah (sav) efendimizin azmi ve güçlü kişiliği sayesinde erişilen kutlu nokta bunlara hep birer örnek.
Ülkemizde de gelinen bu salim noktada; ağızlarından akan salyaları, gözlerinden fışkıran bora ve tufan şimşekleri , kulakları parçalarcasına uluyan vahşi bilmem nelerin bizleri tekrar çekmek istedikleri dipsiz kuyulara maalesef bizden dediğimiz kişi ve kuruluşlarda destek veriyor vermeye hazırlanıyor.
Ancak pabuç eskisi gibi ucuza gitmeyeceğe benziyor. Artık pabuç pahalı. Bir büyüğümün dediği gibi akibetlerini hep berber göreceğiz. Rezil ve rüsvay oluşları pek yakın anlaşılan.
Küçücük suda kopardıkları fırtınaya kendilerinin kuyrukları yakalanmış durumda farkına vardılar ancak iş işten geçmiş durumda. Geri dönmeleri çok zor çünkü emir büyük yerden. Saldırıları iç ve dış düşmanla birlikte yoğun bir şekilde devam ediyor. Bir ileri bir geri attıkları adımlarla ne yapacaklarını şaşırmış durumdalar.
Basını takip ederseniz sahip oldukları bilinen ve bilinmeyen onlarca yerel ve ulusal basınla hükümete veryansın etmekteler. Zavallı takipçileride ne yapacaklarını şaşırmış durumdalar. Konuştuğumuz samimiyetine güvendiğimiz kardeşlerimiz ve arkadaşlarımız artık gazetelerini almadıklarını ve kendilerini takibi bıraktıklarını söylüyorlar.
Ülkemizin yakaldığı bu trendi asla kaybetmemesi için hükümetimizi ve sayın başbakanımızı tam olarak desteklediklerini ve kendi gruplarından çok büyük kopmalar olduğunu söylüyorlar.
Bizim de duamız bu arkadaşlarımızın ve kardeşlerimizin önce yaptıkları gibi batılı desteklemektense, ellerini vicdanlarına koyup doğrunun, iyiyin güzelin yanında olmaları. Engel değil destek olmaları. El ele tutuşup yakaladığımız bu kalkınmayı hep beraber dünya devletine dönüştürmek için elimizden geleni yapmaya çalışmalıyız.
Vesselam. Kalın sağlıcakla…
Bu yazı 174 defa okunmuştur.