FEDAKÂRLIK
Karı koca kırk beş yıllık evli.
Kahvaltı sofrasını hazırlayan hanım, kendi kendine düşünür.
"Kırk beş yıldır aynı sofraya oturuyoruz beyimle. Ekmeğin çıtırlı tarafını çok sevdiğim halde, hep yumuşak kısmını yedim. Beyimi kendime tercih ettim. Bugün sevdiğim tarafını yesem, ne olur sanki?"
Dediği gibi de yapar, ekmeğin çıtırlı kısmını afiyetle yer, beyi de neşeli mesut, güzel bir kahvaltı yaparlar.
Lakin bulaşık yıkarken dert olur kadının içine:"Niçin böyle bir bencillik yaptım? Niye nefsime uydum?.Bunca yıldır beyimi kendime tercih ederken,bugün niye böyle oldu?.."
Canı sıkılır, işin içinden çıkamayıp, helallik almaya karar verir.
Beyinin sevdiği köpüklü kahveyi pişirip, mahcup bir şekilde ikram eder.
Bey gazete okumaktadır. Gözlüğünün üstünden hanımının geldiğini görünce hemen toparlanır, gülümser, kahveyi alırken:"Niçin zahmet ettin hanım, sağolasın."der.
Hanımı:"Ben bugün bir yanlış yaptım bey, hakkını helal et." der.
-Hayrola hanım, diye ilgiyle doğrulur adam.
-Kırk beş yıldır ekmeğin çıtırlı tarafını sevdiğim halde sana veriyordum. Bugün bencillik edip, kendim yedim.
Gülümser adam, elini hanımının omzuna koyup:"Üzülme hanım, ben ekmeğin yumuşak tarafını severim zaten. Sen kırkbeş yıldır çıtırlı tarafını veriyordun, ben de seslenmeden yiyordum. Bugün, ilk defa, sevdiğim tarafını yedim!
Şimdi kim fedakâr bey mi, hanımı mı?
Peki, siyasette neden fedakârlık yapılamıyor? Yapılacak fedakârlık devleti zor duruma düşüreceği için mi yoksa sahip olunan mevkinin elden gitmesinden korkulduğu için mi fedakârlık yapılamıyor.
Ya elden giden ülkenin geleceği ise, ya gelecek neslin geleceği ise ve terk edilemeyen egoların sahip olduğu koltukların asıl sahiplerinin yerleri işgal edildiği için insanlığın geleceği ise peki, hesap nasıl verilecek ve hangi yüzle verilecek?
Yâda ülkenin istikrarlı gidişini sırf kendi dedikleri yerine gelsin diye, gidişata çelme takmak, akarlarına engel olundu diye kendi kardeşini sırtından vurmak hangi akıl hezeyanı ile izah edilebilir?
Kendilerini ülkenin sahibi sanan bunca bölük pörçük, yetmiş ikibuçuk ülke topluluğu varken onlarla bir olup halkın ekserinin oyuyla seçilmiş bir hükümeti sırf başkalarına yaranmak için, üstelik aynı müşterek bağlamda olduğun halde, aynı kulvarda koştuğun halde, kendine yüz seksen derece yabancı olan birileri ile el ele kol kola verip devirmeyi hangi gerekçelerle ve neyle izah edeceksiniz ilerideki gelecekteki torunlarınıza çok merak ediyorum.
Fedakârlık yapmanın tam zamanıdır. Belki maddi olarak çok büyük kayıplara uğrayacaksınız, belki büyük ödünler vereceksiniz ama ileride hayırla yâd edileceksiniz. Bunu bilesiniz.
Şu andaki aday olan ve görevleri başında olan siyasetçilerin mevcut durumlarını değerlendirmelerini, kafalarını ellerinin iki arasına alıp uzun uzun düşünmelerini salık veriyorum. Çünkü daha sonra iş işten geçmiş ve dönülemez yollara girmiş olunabilir.
Vesselam.Kalın sağlıcakla…
Bu yazı 170 defa okunmuştur.