CHP’NİN MAKÛS GELECEĞİ
Seçimlere kırk gün gibi az bir zaman kaldı. Partiler nerdeyse adaylarını belirlediler. Hemen hepsi sakin ve tabanlarının istediği şekilde kendi fikirlerini temsil edecek adaylarla yarışa hazırlar.
Ancak bir parti hariç oda sizde tahmin edersiniz ki CHP iç karışıklıkların partisi. Cumhuriyetin ilanından bu yana kuruluşundan beri ilk çeyrek asırdan sonra ne kadar karışıklık varsa hem içinde hem de dışında ülkeye yaşatarak, halkı yönetmeye aday olan siyasi makûs geleceğe sahip olan partimiz.
CHP iktidar olduğu her dönemde ülkeyi sürekli sıkıntı ve buhran içinde yönetmiş, ülkenin gelişmesi adına atılması gereken adımlarda sürekli diretmiş, yapılan ekonomik reformların sürekli önünde set olmayı kendine görev bilmiş bir siyasi partimizdir.
Cumhuriyetin ilk yıllarından sonra tutunduğu baskıcı ve dışlayıcı politika halkta nefret hissi doğurmuş, halkın gelenek ve göreneklerine ayrıca muhafazakâr yapısına ters uygulamaları toplumda kendisine karşı başkalaştırıcı bir duygunun doğmasına sebep olmuştur.
Maalesef bu itici ve nefret söylemi tutumunu iktidarda olan siyasi partiye karşı hiçbir zaman değiştirmemiş, tam aksine arttırarak devam ettirmiştir. Siyasi partilerin açılmasına izin verilen daha ilk yıllarda seçmen kendisini muhalefete düşürerek tepkisini dile getirmiştir.
CHP kuruluşunda halkın iradesinin mecliste yansıması olarak kurulduğu halde bu misyonunu çok çabuk kaybetmiş Mustafa KEMAL’ den sonra sanki kabuk değiştirmiş ve bir burjuva partisi halini almıştır.
Ülkeye yapılacak her yeni bir işin önünde engel olarak sürekli bu siyasi partimizi görmekteyiz. Bu kadarla kalmayıp özgürlük ve iradenin karşında aşılmaz engellerle halkımıza adeta zindan hayatı yaşatan bir yapıyı kendilerine görev bilmiş bir topluluğu bulmaktayız.
Kızlarımıza yaşattığı başörtüsü zulmü bunun bariz örneğini teşkil etmektedir. Kuran okumanın yasaklanması, ezanın Türkçe okutulması gibi uygulamalar, bu halkın genlerine yerleşmiş CHP antisempatisinin silinmesinin önünde çok büyük engellerdir.
Bunun yanında doksan yıllık cumhuriyet tarihinde ülkenin ekonomik ve sosyal refahı için atılan hiçbir adımda bu siyasi partimizi bırakın görmeyi anayasa mahkemesine açılan engelleyici davalarla görmekteyiz.
Ne zaman ülkeye yeni bir şey yapılsa CHP anayasa mahkemesinin önünde iptal davası ile hazır beklemektedir!
İşte bu ve bunun gibi uygulamalar yüzünden bu siyasi partinin söylemleri halkta hiçbir zaman karşılık bulmamıştır. Zaten CHP’ye göre halk cahildir ve çabuk kandırılmaktadır.
Nedense halk cahildir ama bu siyasi partimiz bu halkı bir türlü kandırarak oyunu alamayıp iktidar olamamaktadır. Ancak çeşitli entrika ve ayak oyunları ile darbeyle, ülkenin ali menfaatlerini hiçe sayarak sırf iktidar olabilmek için ülkenin kaç yıl geriye gitmesi umurunda olmayarak iktidar olmayı başarabilmektedir.
Ta ki ilk seçimde halk tarafından hemen muhalefete düşürülmektedir, bu hep olmuştur.
CHP, geçmişinin kendisine yüklediği bu lanetten kıyamete kadar da kurtulamayacaktır. Çünkü geçmişi gözyaşı ve masum halkın ahı ile doludur.
CHP’nin geleceği bu yüzden makûstur ve daima makûs kalacaktır.
Vesselam. Kalın sağlıcakla.