Artvin demek doğa kültürü ile içiçe olmuş demek.
Artvin demek sessiz vede sakin bir il demek.
Artvin demek yemyeşil doğasına hayran o doğayi koruyup kollayan bir halk demek.
Artvin demek insanı azimli, bir okadarda cömert isanlar demek.
Artvin demek boğa güreşleriyle marka olmuş bir şehir demek.
Artvin demek siyasi görüşlerin çeşitliliği çok olduğu ve hiçbir tarafın ağır basmadığı bir il demek.
En güzeli ve en gerçeği ise Artvin demek vatan sever bir millet demek. Bayrağına, devletine, milletine ve toprağına bağlı bir nesil, bir şehir demek. Karadenizin değerli bir parçası demek.
Ben böyle bilirim Artvinli hemşehrilerimi.
Artvin'in arhavi ilçesinde lise yıllarım geçti. İnsanlarını az çok sizler kadar bizde biliriz. Bende bir karadenizli olarak bazı hassasiyetlerini anlarım yada anlamayada çalışırım.
Ama Artvin'li bir vatandaşa dahi ''hain'' demek ağır olur kabul etmem. Bu olayların içinde elbette provakatör hainler var içlerine sızmış, eyvallah, o şahıslar için söylenmesi çok doğru.
Konuya gelirsek....
Ben gerçekten bu yaşananları tam iyi anlamış değilim ya medya yanlış aktarıyor yaşananları, yanlış yerlere çekmeye çalışıyor yada Artvin'liler (eylemciler) dertlerini iyi anlatamıyor bu konuda. Belkide seçilen yol yanlış.
Günlerdir yaşananları takip ediyorum anlamak için.
Diyelim ki, Cerattepe'de cereyan eden tartışmada her iki tarafında haklıdır, diye bakalım. Ama önüme çıkan görüntüler, yazılan, çizilenler, gergin ortam ve çatışma karşısında bazı şeyler yanlış diyorum. Doğru olan bir meseleyi Artvin'liler karıştırmış yanlışa sevk ettiler.
Gezi olayları gibi bir tutum hissediyorum içimde.
Mesele sanki maden değil mesajı veriyor bizlere.
Bu ve buna benzer bir eylem olduğunda ''gezi'' zihniyeti hortlar hemen destek vermek için olay yerine giderler. Onlar için şehir farketmez. Uzaklık ise asla sorun değildir. Yeterki ülkeyi karıştırmak için bir zemin arayışının derdindeler. Ülkeyİ kaos ortamına sokma çabalarıdır.
Yoksa ne Artvin'lileri severler nede ülkeyi. Tek gayeleri Erdoğan'ı devirmek, yıpratmak ve bol bol küfretmektir. Bunlar böyle adi kişilerdir. Kişilerin ya da bir şehrin tepkileri haklı olabilir , haklı bir protestoda olabilir ama bunlar aralarına girip siyasi söylem ve eylem içinde olurlarsa kusura bakmayın haksızsınız. Bu hainler ordaki insanlarıda maşa olarak kullanırlar , doğa sevgisiyle yaşayan bu yöre insanın tepkilerini anlamak ve anlayışla bakmak isterken bunların bu davranışları bizi başka pencereden olayları analiz yapmamıza sevk ediyor. Önce içinize sızmış o hainleri atın, deşifre edin.
Artvin, vatandaşın haklı tepkileri olarak izlenim çıksın ortaya, samımı bir duruş sergilensin. Ölçüyü kaçırmadan, sağa sola zarar vermeden bu protestolarınızı yapın ama lütfen ''gezi'' zihniyetli eylemcileri aranızdan çıkarın.
Bak şunu açıkça söyleyeyim.
Gezi ayaklanmasında başrol oynayan bazı sanatçı ve gazeteciler hatta vekiller Cerattepe'nin Taksim'e dönmesi için yalan üstüne yalan üretiyor. Algı operasyonu oluşturuyorlar.
Bu oyundur, gelmeyin isterim.
Olayların bir küçük doğa eylemi gibi göründüğüne bakmayın. Boşuna Taksim Gezi olaylarına benzetmiyorum.
Taksim'de olduğu gibi, Cerattepe'de de çevreci eylemcilerin arasına provokatörler şimdiden yerlerini aldılar. Bunun altını çizmek istedim.
Artvin'liler oyuna gelmeyin oynanan oyunun parçası olmayın.
Hükümet bu konuda daha hassas olması gerekir. Hemfikirim.
Cerettepe konusunda başta hükümet olmak üzere polis'in, asker'in, sivil toplum yöneticilerin ve herkesin hassas olması gerekiyor. Artvin'li doğa'yı seven hemşehrilerim, bir eylem dişardan gelen birileri tarafından yönlendirilip siyasi bir eyleme, devleti karşısına alıp devlete başka konulardan dolayı mesaj vermek amacına dönüştürüyorsa bir kez olsun şapkanızı önüne alıp düşünün derim.
Bunlar....
Sahte bir çevrecilik, sahte bir hayvan sevgisi, sahte bir emekçi dostluğu var Gezi olaylarından bu yana. Çünkü eskiden türlü entrikalarla ülkeyi karıştırma yoluna gittiler, kiminde başardılar kiminde başarısız kaldılar.
Ama şimdi taktik değiştirdiler.
Neden mi?
Halk uyandı , millet bu oyunları yemiyorda ondan. Geçmişte ''Gezi'' zihniyeti gibi insanlar toplumun değerlerini küçümsemekle, yaşantılarıyla dalga geçmekle, inançlarına saldırmakla, 28 şubat'ta başörtülü kardeşlerimizi kovalamakla, imamatip okullarını kapattırmakla hükümeti yıkamayacaklarını anladılar. Şimdi bunlar dindar insanları sevme gibi bir tahammül ölçüleride yok, kalmadı. Kendilerini emekçi, işçi, doğacı, yeşilci, hayvan severci, laikçi, özgürlükçü vs.... sevgisine tutuldular ve bunlar birde kendilerine devrimci grup diyede adlandırırlar. Hiçbir fırsatı kaçırmıyorlar. Yeter ki Ak parti'ye zarar verelim, hükümeti zora sokalım, Erdoğan'ı devirelim, Türkiye eski Türkiye olsun amacındalar. Başka bunlar için hepsi hikaye geçicidir.
Toparlarsak bu meseleyi yazımızında sonuna bağlayacam.
Takip edip görebildiğim kadarıyla hükümet kanadı Artvin cerattepe'deki olayları şuan izleme yolunu seçiyor. İzleme yolunda ölçüyü kaçırmadan müdahaleyide uyguluyor. Haklı olarak.
Bu yöntem şuan normal ve doğru bir yöntem gibi gözüksede bana göre ilerleyen günlerde ülkeyi yeni bir sıkıntının yeni bir ülke çapında kargaşanın eşiğine getirebilir. Eğer orta yol bulunamazsa. İçlerine sızmış hainler yine görevde. Bunun için çok dikkatli olmak gerek. Türkiye'nin bu sıkıntılı zamanlarda, bunca şehitlerin acısı yüreğimizdeyken, doğuda yaşanalar herkes çok iyi biliyorken Karadenizde böyle bir soruna ihtiyacımız yok. Karadenizlilerede asla yakışmaz.
Bu mesele ilgili bakanlıkların çıkıp bölgede ne yapılmaya çalışıldığını anlatmalı ve tüm Türkiye'deki vatandaşlarda aydınlatılmalıdır. Hatta ilgili bakanlık yetkilileri bölgeye gidip halkı dinleyip, halka gereklı açıklamayı yerinde vermesi belki daha doğru bir yol izlenmiş olur. Eylemcilerin de neye karşı çıktığını tüm detaylarıyla bakanlık yetkililerine anlatması aydınlatıcı olur. Bizde her iki tarafı daha iyi anlar kimin haklı olduğuna daha iyi karar veririz.
Tepkilerin dahada hararetlenmemesi için düşük seviyede seyrettiği bir anda yapılacak böyle bir açıklama hem izleyicilerin kafalardaki soru işaretlerini giderir, hem de Artvin'lilerin dertlerini anlamış oluruz.
Bir de şu var. En önemliside bu bence. Hükümet böyle bir açıklama yolunu seçerse eylemcilerin arasına yerleşen provokatörlerin niyetini ortaya koyar ve Artvin'liler bunların oyununada gelmez diye düşünüyorum.
Karadenizliler doğayla içiçe olmuştur doğrudur ama buda bir gerçek ki karadenizliler vatanını milletini seven bir toplumdur. Zekidir. Böyle bir imaja , böyle bir gururu gölge düşüreceklerini de sanmıyorum.
ADEM GÜRSAL / STRASBOURG
Bu yazı 5409 defa okunmuştur.