Gülen'in son açıklamaları... Geri bir adım mı?
Dershaneler kapanacak diye başlayan gerkinlik, gelinen son noktaya baktığımızda ''mesele dershane değilmiş'' gibi gözüküyor.
Mesele, taa 12 Eylül'den, 28 Şubat'tan geliyor. O günlerde de dershanelerin kapanması gündeme gelmiş ama siyasi nedenlerden dolayı ertelenmiş... Yada kapatılamadı.
Hükümet'in almış olduğu karar doğrudur. Dershaneye bağlı bir eğitimin olmasından karşıyım. Ama, okullarda verilen eğitimlerin daha verimli olması şartıyla. Yoksa Eğitimin bütünü ele alınmadan sadece dershanelere yönelik bir düzenlemeye gitmek var olan sorunları daha da artırır gibi gözüküyor.
Eğitimin tümüne çözümler bulunması, daha verimli sonuçlar elde ederiz.
Dershanelerin ücretlerine gelirsek, kişiye göre, öğrenciye göre değiştiği aşıkardır.
Gelelim asıl konumuza.
Dershanelerin kapatılması 2015 yılına ertelenmesi, halkın dilinde ''hükümet geri adim attı'' oldu.
Ama...
Fethullah Gülen'in son açıklamalarıda kimi geri adım olarak yorumladı, kimi olayı soğutan, yumuşatan bir hamle.
Mesela şu sözler, Gülen'in açıklaması: "Kimsenin kendi devletiyle ve başındaki iktidarıyla savaşma gibi bir niyeti yoktur...
Bunu öyle göstermek isteyenler (zannediyorum) ortada söz getirip götüren fitneciler, fesatçılar, mekirciler, keydciler ve hud'acılardır..."
Hükümet ile Cemaat arasında herhangi bir çekişme- itişme yokmuş... Olamazmış... Varmış gibi görünmesinin nedeni fitnecilermiş.
Bence şunu düşündü: Hükümet kendilerini dönüştürmeleri için dershanelere iki yıl süre tanıdı.
2014 yerel seçimlerinide düşünürsek böyle bir erteleme normal.
''Müslümanlar birbirine düştü'' söylenmesi hiç hoş bir durum olmayacağı için, bu adım, zamana yayarsak, dogru bir adımdır. Böyle bir durumda gerilimi sürdürmenin de bir anlamı kalmayacak.
Gülen Cemaati, buna rağmen kavgayı devam ettirmek istese dahi...
Üçüncü aktörler...
Diğer dershane sahipleri.
"Yapmayın...Etmeyin... Hükümet anlayış gösterdi ya... Hükümet geri adım attıya..." diyecektir.
Peki, bu kavga gerçekten bitecek mi? bitti mi?
Bekleyelim, zaman en iyi cevabı verecektir.
Ama bence bitmedi.
Gazetelerde atılan manşetler, televizyonlarda çıkan haberler, hafızalara ve kayıtlara girdi. Diyelim ki herkes unuttu, internet unutmuyor. Yazılıp yayınlananlar silinmiyor.
Hükümetin işine çok karışırsan. Siyaset yaparsan. Cemat işiyle meşkul olmayıp, siyasetle yada hükümetle meşkul olursan. Ozaman hükümet tarafından, "alternatif bir iktidar odağı" , ''alternatif siyaset partisi'' olarak görüldüğünü... anlrsın veya hissedersin.
Bu yüzden de etkisizleştirilmek istendiğini çok iyi anlarsın.
Siyasi bir parti kursanız, seçimlere girseniz %5 - %7 oy ancak alırsınız.
Belki sizin etkiniz şudur: Vereceğiniz partiye güç katarsiniz. O parti sandıktan daha çok oyla çıkar.
Barajı aşamayan bir partiye oylarınızı kullanırsanız meclise belki girer. Üç aşağı beş yukarı oylarınız böyle...
Yinede Ak Parti İktidar olur.
******** ********
Cemaat bu açıklamalarından sonra, genişce düşünüp, bundan sonra nasıl bir yol çizeceklerinin kararını alıp, yola çıkacaklar
Hükümet de Cemaatin, köşeye sıkıştırıldığında, gözle görülür bir potansiyeli harekete geçirebileceğini bizzat deneyerek gördü.
Şuan Hocaefendi stratejik olarak geri çekiliyor...
Dedimya düşünmeye ihtiyacı var.
Gülen'in açıklamasında: "Bazen geriye bir adım atmak, ileriye on adım atma değerindedir" diyor.
Önce elde olanları iyi değerlendirecek sonra hasar tespiti yapılacak... Belki de kavga süresince iyi sınav vermediği veremediği düşünülen yöneticiler veya görevliler değiştirilecek...
Kaybediklerini geri alınıp alınamayacağına iyice bakılacak,hesaplayacak...
Yeni hedefler yeni yollar belirlenecek, belirleyecek...
Şimdi Hocaefendi...
Karadenizde rotasını kaybetmiş gibi olan Cemaatini, tekrar en iyi bildikleri yola sokuyor: Hükümetle kavga etmemelerini; ne yapacaklarsa, güzel bir üslupla, tatlı dille, güler yüzle yapmalarını istiyor takipçilerinden...
Yumuşak bir tutum sergilenecek.
Yani bundan sonra hükümetle olan kavga, mümkün olduğunca üçüncü kişiler bilmeden devam edecek.
Son olarak Hocefendinin söylediği: ''Ünlu bir kişiyi hapisten çıkardık'' diye söyledi.
Bu ünlu kişide hoca olmasın!
Zamanla onunda adı duyulur.
ADEM GÜRSAL / FRANSA
Bu yazı 204 defa okunmuştur.