Dünya haritasına bir daha bakalım. Ne görüyorsunuz? Savaşlar, kan, vahşet, ölümler, zulüm, açlık, sefalet, fakirlik, karışıklık, terörizm sayayım mı daha istermisiniz? Peki nerde? Maalesef o Müslüman dediğimiz ülkelerde.
  Şu an dünyada olan hemen hemen bütün savaşlar Müslüman dediğimiz coğrafyada olmaktadır. İyide burada bir tuhaflık yok mu? Evrensel doğru, hayat nizamı, insanlığın tek kurtuluş yolu, bizi yaratanın bizim için seçtiği tek yol olan İSLAM dini insanlığa saadet, mutluluk, refah bir hayat vaad etmiyor mu?
  Siz Müslüman yöneticiler ’’Şimdiye kadar yaptıklarınızla hiçbir yere varamazsınız’’ ve siz Müslüman halk  ‘’Şimdiye kadar yaptıklarınızla hiçbir yere varamazsınız’’.  Bir satranç ustası bana satrançta doğru taşı doğru zamanda, doğru kareye oynamak lazım demişti.
   Demek ki Asr-ı Saadet ve raşid halifeler dönemi ile geçen zamandan sonra yaşanan ve günümüze kadar gelen tüm yönetimlerin yaptıkları bizi ileri değil sürekli geri götürmüş. Yanlış taşlar yanlış zamanda yanlış karelere oynanmış.
   Batı toplumu, zamanı Müslüman toplumundan daha iyi kullanmış. Dünyaya kendini daha iyi adapte etmiş. Kullandığı argümanlarla Müslüman toplumu ayakta uyutarak kendisine bağımlı hale getirmiş.
    Şu andaki İslam dünyası ŞİMDİYE KADAR YAPTIKLARIYLA ancak ülkelerine açlık, sefalet, fakirlik, teknolojide gerilik, modern hayattan en az yüz yıl geri bir yaşam vermiş.
   Peki, İSLAM insanlara eşitlik, özgürlük, doğruluk, dürüstlük, modern bir yaşam, teknik üstünlük vaad etmiyor mu?
YANLIŞLIK NERDE?