17 Ağustos 1999 Marmara Depremi’nde Yalova’nın Çınarcık ilçesinde 168 kişinin yaşamını yitirdiği sitenin müteahhidi olarak hafızalara kazınan ve deprem davaları kapsamında cezaevine giren tek müteahhit olan Veli Göçer, hayatını kaybetti.

Depremin ardından Türkiye genelinde binlerce bina yıkılırken, on binlerce insan yaşamını yitirmiş; kamuoyunda “deprem davaları” olarak bilinen çok sayıda yargı süreci başlatılmıştı. Ancak bu süreçlerin büyük bölümü zaman aşımı, delil yetersizliği ya da sanıkların beraatiyle sonuçlanmış, ceza alan çok az sayıda isim olmuştu. Bu davalar arasında mahkûmiyet alarak cezaevine giren tek müteahhit Veli Göçer olmuştu.

ÇINARCIK’TAKİ FACİA VE YARGI SÜRECİ

Yalova’nın Çınarcık ilçesinde inşa edilen ve depremde tamamen yıkılan sitede 168 kişi hayatını kaybetmiş, olay Türkiye’de yapı güvenliği ve müteahhit sorumluluğu tartışmalarının simgesi hâline gelmişti.

Yapılan bilirkişi incelemelerinde, standart dışı ve dayanıksız malzeme kullanımı, mühendislik ve denetim eksiklikleri tespit edilmişti. Veli Göçer hakkında açılan davada, “taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olmak” suçlamasıyla 18 yıl 9 ay hapis cezası verilmiş, kararın kesinleşmesi sonrası Göçer cezaevine girmişti. Yaklaşık 7,5 yıl cezaevinde kalan Göçer, daha sonra tahliye edilmişti.

“DEPREM DAVALARININ SİMGE İSMİ”

Kamuoyunda uzun yıllar “deprem davalarının simge ismi” olarak anılan Veli Göçer, 17 Ağustos depreminin ardından adalet arayışının neden sonuçlanamadığını gösteren sembol dosyalardan biri olarak görülmüştü. Binlerce dava açılmasına rağmen çok sayıda sorumlunun yargı önünde hesap vermemesi, bu dosyanın Türkiye’de cezasızlık tartışmalarında sık sık gündeme gelmesine neden olmuştu.

HAFIZALARDA KALAN BİR DOSYA

Veli Göçer’in vefatı, 26 yıl önce yaşanan büyük felaketin ve deprem gerçeğinin bir kez daha hatırlanmasına yol açtı. Uzmanlar ve hukukçular, yaşananların yalnızca geçmişin değil, gelecekte yaşanabilecek afetlerin de bir uyarısı olduğunu vurgularken; yapı denetimi, müteahhit sorumluluğu ve ceza süreçlerinin yeniden ele alınması gerektiğine dikkat çekiyor.

Göçer’in ölümüyle birlikte, 17 Ağustos depreminin sembol davalarından biri kapanmış olsa da, depremde hayatını kaybeden binlerce insanın adalet arayışı ve toplumsal hafıza hâlâ canlılığını koruyor.