Maalesef hayat böyle bir şey galiba. Ne kadar uğraşırsanız uğraşın belli bir edep ve terbiyeden geçmeyince ego insanı ister istemez esir alıyor ve peşinden koşturuyor.
   Bazıları makamlarına, bazıları kadınlara, bazıları mala, mülke, güce her neye diyorsanız ve çeşitlendirirseniz çeşitlendirin egoları, neye yatkınsa insanların burunlarına geçirdikleri halkaları o yönde ta ki son nefeslerine kadar çekiştirip sürüklüyor.
    Siyasette böyle bir ego değil mi? Tatmin edilmesi belki de en zor egolardan bir tanesi. Hele kişiye bir, başkanım dendiği zaman o hitabın vermiş olduğu haz dünyada ki en büyük haz olsa gerek.
   İstanbul büyükşehir belediye başkan adaylığını bayramdan sonra açıklayacakmış sayın Mustafa Sarıgül. Partilerin genel başkanlığı artık İstanbul Belediye başkanlığından geçmekte galiba. Sayın Başbakan da buradan gelmekte değil mi? Belki de bir gelenekle karşı karşıyayız.
   Tabi Sarıgül bence çok dikkat etmeli, sahip olduğu Şişli den olacağı gibi, Sayın Deniz beyin durumuna düşebilir. Oyun içinde oyun dönüyor olabilir. İnsanları ekarte etmenin en kolay yolu onlara bir şey verdiğini zannetmelerini sağlamaktır bence.
    Çünkü sayın Sarıgül’ün hedefinde bir genel başkanlık var bu apaçık belli. Ya bu kurgu Deniz Baykalın koltuğundan edilmesi ile başladı yada Sayın Kılıçdaroğlu, Deniz beyin durumuna düşmeden Sarıgülü İstanbul’da harcayıp boyunun ölçüsünü aldırmak isteyebilir.  Bu sadece şahsi fikirlerimiz. İleride ne olacağını inşallah hep beraber göreceğiz.