Yalova Alperen Ocakları, 29 Mayıs İstanbul'un Fethi'nin 566. sene-i devriyesini unutmadı.
Yalova Alperen Ocakları İl Başkanlığı 29 Mayıs İstanbul'un Fethi'nin 566. sene-i devriyesi münasebeti ile ''Gençlik Şöleni, Ozan Ünsal Konser'' programı icra ettiler.
Halk Eğitim Merkezinde düzenlenen programa Büyük Birlik Partisi İl Başkanı Yusuf Avcı, İyi Parti Yalova İl Başkan Yardımcısı Talip Bayburtlu, Alperen Ocakları Orhangazi İlçe Başkanı Furkan Koçyiğit ve Afganistan Alperen Eğitim Vakfı Başkanı Feyzullah Nazari ve teşkilat mensupları katıldı.
Konser öncesi söz alan Alperen Ocakları Yalova İl Başkanı Muhammed İkbal Bilgili ise “İslâm’ın cihanşümul karakterini canlandırma ülküsünü Konstantin’i fethetme hülyâsıyla sembolleştiren genç Mehmed, doğduğu ilk günden Feth-i mübinin gerçekleştiği ana dek bu kızıl elma yolunda kendini yetiştirmiş, bu uğurda, koca Yunus’un deyimiyle “uykuyu kendisine gece gündüz haram bellemiş”, mutlak inanmışlık, sarsılmaz gayret ve aşkın bir cesaret sayesinde Peygamberimizin o güzel hadîsine nail olmuş, O, İstanbul’a Gül kokusunu sunarken İstanbul’da ona “Fatihlik” ünvanını takdim etmiştir.
Sultan Mehmed Han, o kutlu tarihten itibaren sadece bir sultan değil, o güzel ve şerefli ordunun mübarek komutanıdır. Peygamberin takdirine mazhar olmuş mübarek komutan.
İstanbul, o mübarek belde, o güzel şehrin fethi aynı zamanda bir Türk Rönesansının cihana ilânıdır. Güneşin doğduğu topraklardan battığı topraklara adaletin hakim olacağı bir Nizâm-ı âlem ülküsünün habercisidir.
İstanbul’un fethi, “ölmeden önce ölünüz” mukaddes emrini gönüllerine işlemiş yiğit Türk gazi dervişlerinin, “basübadel mevt” itikadınca zaman ve mekan boyutunda bir diriliş hamlesini “insanı yaşat ki devlet yaşasın” ilkesi doğrultusunda cihana müjdelediği gelecekteki o kutlu günlerin ayak sesidir.
Üstad Necip Fazıl’ın veciz ifadeleriyle “Ruhumu eritip de kalıp da dondurmuşlar; /Onu İstanbul diye toprağa kondurmuşlar” mısralarında da bahsettiği gibi Fatih Sultan Mehmed Han ve o mübarek ordusunun ruhları adeta asırlara sinmiş, Itrî’de nağme, Sinan’da kubbe; Bâkî’de vezin, Âkif’te mısra, Necip Fazıl’da öfke, Muhsin Yazıcıoğlu’nda cesaret olmuştur.
Istanbul’a mekan ve zaman boyutuna sıkıştırılmış bir şehir gözüyle değil, üç bin yıldır işlene işlene, yoğurula yoğurula gelen Türk ruhunun ete ve kemiğe bürünmüş nazarıyla, idrak ve şuuruyla bakmak gerekir.
Böyle bir ruh ve idrak çerçevesinde bakıldığı vakit İstanbul hak ettiği fakat unutturulan o tarihî misyonunu yeniden yüklenecek, emin belde olmanın yükünü yeniden omuzlarında hissedecektir.
İşte bu ruh ve idrak çerçevesinde Ulubatlı Hasan’ın ölüm pahasına burçlara diktiği o mübarek sancağı gönlümüzün değdiği ufuklara taşımanın kararlılığı ve sorumluluğu içerisinde ocaklarımızı tüttürüyor, Fatih gibi bir ecdada sahip olmanın, şehadete erişmiş bir liderin yoluna revan olmanın haklı gururu içerisinde, “İçi alev alev Müslüman, dışı pırıl pırıl Türk ve içi dışına hâkim, dışı içine köle, yeni Türk neslini” yetiştirebilmenin omuzlarımıza yüklediği sorumluluğun ağırlığınca her birinizi saygı ve muhabbetle selamlıyor, gönüllerimizin ateşini fitillemesi temennisiyle tertip ettiğimiz gençlik şölenimize tekrar hoş geldiniz diyor, hoşça vakit geçirmenizi temenni ediyorum” şeklinde konuştu.
Program daha sonra Ozan Ünsal Konseri ile sona erdi.
Bu haber 37 defa okunmuştur.