Yalova'da bir araya gelen yüzlerce kişi İsrail ve Amerika'yı lanetledi. Öğle namazı sonrasında Merkez Camii önünde 30 STK'dan oluşan Yalova Gönüllü Sivil Toplum Kuruluşları Platformu (GÖNÜLDER), Merkez Camisi önünde basın açıklaması yaptı.
Grup adına konuşan Yalova İHH Başkanı Sabri Kan, "Her geçen gün İslam coğrafyası küresel sömürü düzeninin kıskacında kan gölüne çevrilmektedir. Dün kendini muasır medeniyet olarak gören Avrupa'nın merkezînde Bosna'da yaşanan soykırım hafızalarımızda taze iken; Suriye'de her gün bir İnsanlık dramı yaşanırken; Arakan'da naklen soykırımlarda masum çocuklar ve kadınlar katledilirken; taa Haçlı kardeşliğinden bu yana kan emici vampir silah tüccarlığı yapan batıkların hedefinde hep savunmasız Müslümanlar olmuştur.
Bir yandan gönül coğrafyamıza ölümler yağdırılırken; bir yandan da kutsallarımız çiğnenip topraklarımıza el uzatılmaktadır. Şimdi de hadsizliğin, saldırganlığın ve hukuksuzluğun geldiği son nokta; terör devleti olarak tescillenen İsrail ve Siyonizmin bu devirdeki kullanışlı piyonu Trump aracılığıyla ilk kıblemiz Kudüs'ümüzü işgalci İsraillilerin Siyonist emelleri doğrultusunda başkent ilan etme cüretine girişilmiştir.
İlk kıblemizin bulunduğu Filistin 1948 yılından beri yüzlerce yıllık Büyük İsrail Projesi çerçevesinde adım adım işgal altına alınmıştır. Irak'a hiçbir neden olmadan saldırı emri veren BM ve ABD, televizyonlarda naklen Müslüman semtleri bombalanırken, masum kadınları, erkekleri, çocukları dünyanın gözü önünde cami avlusunda katledilirken bunu yapan işgalci Siyonist rejimi sadece "şımarık"lıkla nitelendirmiş ve şirin göstermiştir. BM ve ABD'nin bu ikiyüzlü yaklaşımını alçaklık olarak nitelendiriyoruz.
İslam'ın ilk kıblesinde dahi ezanın yasaklanması; son olarak da Kudüs'ün işgalci Siyonistlerin başkenti olarak ilan edilmesi cüretinde bulunmuş bir eşkıya ordusuna karşı dik duruşun bir Müslüman için namus meselesi olduğunu tüm İslâm âlemine hatırlatıyoruz. Âlem-i İslam’ı reel politik kaygılardan arınarak; Amerika'dan ve İsrail'den değil Allah'tan korkmaya ve O'na teslim olmaya çağırıyoruz. Artık ümmetin prangalarından kurtulması ile Filistin'in özgürlüğüne kavuşması aynı çizgiye gelmiştir.
Tüm dünya üzerindeki Müslüman topraklarının 3 asırdır zengin yeraltı ve yer üstü kaynakları sömürülürken; kan akan coğrafyalardaki tetiği sıkan elin aynı gücü arkasına aldığını çok iyi biliyoruz. Dünya güvenliğinin ve barışının teminatı olarak kendisini gören ve aynı zamanda dünyanın en büyük silah üreticisi olan Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin dünyadaki bütür bu düzensizliğin müsebbibi olduğunu da biliyoruz...
O halde ey İslam ülkelerini yöneten liderler, neden hala katilinize aşıksınız?
■ Suriye'de oluk oluk Müslüman kanı akarken neden ABD'nin, Rusya'nın ve İsrail'in kanatlaı altından politika yürütüyorsunuz?
■ Ülkelerinizdeki iç çekişmelere saplanıp sömürgeci emperyalistlerin sizi piyon olarö kullanacakları günlerin sonu ne zaman gelecek?
İlk kıblemiz Mescid-i Aksa'da Hakkın daveti ezan susturulmaya çalışılırken; avluda savunma: erkek ve kadın kardeşlerimiz şehit edilirken bu zulmü dillendirmenin dahi antisemitizm olar yaftalanması güçlünün haklı olduğu çarpık uluslararası hukuk ve siyaset sisteminin sonucud Müslümanlar hunharca katledildiğinde sessiz kalan, güçlünün haklı olduğu bir Uluslararası Hul< Sisteminin ve onun ikiyüzlü kullanışlı araçlarını ret ediyoruz.
Filistin'de, Suriye'de, Irak'ta, Afganistan'da Moro'da, Cezayir'de, Doğu Türkistan'da, Etiyopya' Bosna'da, Arakan'da yaşanan kıyımlar ortada iken terör ve İslam kelimesinin aynı cümle zikredilmesinin vahşi ve saldırgan bir medeniyetin algı operasyonu olduğunu çok iyi biliye Sömürgeci ülkeler ırkçı Siyonizm ideası merkezinde ilkel, barbar ve bencilce daha fazla tüketir İslam düşmanlığı motivasyonları ile yeni bir küresel sömürge düzeni kurmak amacıyla dür çıkmaz bir yola sürüklemektedir. Bu amaçla kutsal günümüzün Kara Cuma o nitelendirilmesinin aynı saldırgan ve alçak zihniyetin ürünü olduğunu da biliyoruz. Ama şunu da biliyoruz ki Allah Müminlerle berberdir, Onların yardımcısıdır, Zalimlerin düşmanı ve tuzak bozanıdır. Biz asla zalimlerden olmayacağız. Hakkı haykırıp zalimin tam karşısında durmaya devam edeceğiz.
Tüm dünyaya hatırlatmak isteriz ki;
Türkiye Müslümanları tarihin kendisine yüklediği kutsal misyonunu ifa edecek; Siyonist emperyalistlerin kuklası okyanus ötesinden iftira, operasyonlar ve karalama kampanyalarıyla engellenmek istense de din, dil ve ırk ayrımı gözetmeksizin tüm mazlumların hakkını savunmaya daha gür sesle devam edecektir.
Kendilerini dünyanın efendisi, dünyanın diğer kalanını da kölesi olarak gören; kendisinden başkasına yaşam hakkı tanımayan bencil, vahşi ve saldırgan Siyonist medeniyetin mensuplarını insanlığa davet ediyoruz. Eğer bu insanlıktan nasip almayacaklarsa tarihin geçmiş dönemlerinde olduğu gibi Allah bizim elimizle onları Kahhar sıfatı ile kahredecektir.
Şu açıkça bilinmelidir ki;
Newyork'un 1 gece aydınlanması için tüm gönül coğrafyamızı ateşe atanlar; Kudüs'ümüzün 1 anlık karanlığa bürünmesinin sonuçları çok ağır olacaktır.
Tarih bize göstermiştir ki; Theodor Herzl'ın rüyasıyla hareket edenler, bu çağın Selahattinlerini, Abdülhamidlerini hesaba katmazlarsa acı bir kâbusla uyanacaklardır.
Hükümetimizin de bu alçak girişime kayıtsız kalmaması ve İsrail ile tüm diplomatik ve ticari ilişkileri hemen kesmesi ve böylece diğer İslam ülkelerine öncülük etmesi gerekmektedir. 28 Haziran 2016 tarihinde imzalanan Türkiye - İsrail anlaşmanın içinde yer alan ve Türkiye aleyhine İsrail kurnazlığı ile yer verilen maddelerin tamamının feshedilmesi gerekmektedir. Esasen bu anlaşmada yer alan ve İsrail'in başkentinin Kudüs olarak algılanmasına sebep olan son cümle bile anlaşmanın feshedilmesi için yeterli bir sebeptir.
İslam coğrafyası üzerinde yeni üretilen silahların tatbikatının yapılmasına göz yuman, kimseye hesap verme gereği duymadan çocukları öldürülen, kadınlarının namuslarına tecavüz edilen, İlk kıblesine el uzatılan İslam Dünyasının mensuplarına sesleniyoruz;
Daha neyi bekliyorsunuz?
Daha ne kadar kendi kardeşlerinize, ümmetin mes'elelerine sağır, dilsiz kalacak; görmezden geleceksiniz?
Filistin dar bir coğrafyada bulunan bir takım insanların mes'elesi değil; tüm İslam âleminin namusudur.
Celladından diz çöküp af dileme gafletinden kurtulunuz!
Dünya var oldukça Kudüs Müslümanlarındır, Kudüs Müslümanlarındır, Kudüs Müslümanlarındır. Ey İman edenler!
Hangi düşünce ve güç dengesi sizi Allah (cc) yolunda mücadele etmekten, Hakkı müdafaa etmekten alıkoyuyorsa bilin ki bu Allah'ın razı olduğu bir şey değildir!
Bir gün ateş sizi çemberi içerisine almadan harekete geçiniz!
Irk, meşrep ve mezhep taassubiyetini bir kenara bırakın ve Ey Müslümanlar Allah yolunda birleşin.