Başkan "1 Nisan itibarı ile belediyenin borcu ne kadar olacak" sorusuna cevap veremedi.
HANCININ DEDİĞİ OLACAK"
Yalova Belediye Başkanı Vefa Salman, Atatürk ilkokulu'yla ilgili açıklamalarda bulunan İl Milli Eğitim Müdürü Ali Tosun'a “Haddini bilecek" diye tepki gösterirken, “Bürokrat gelir gider. Nicelerini gördük, gitti. Biz hancıyız, bürokratlar yolcu.
Hancının dediği olacak. Yolcunun dediği değil” dedi.
Salman, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü nedeniyle Bahane Kafe'de gazetecilerle bir araya geldi. Burada gazetecilerin gününü kutlayarak, “Burada amaç sadece sizleri hatırlamak veya kahvaltı etmek değil sizlerin de kaynaşması açısından bir vesile olmasını istiyorum. Ne kadar büyük zorluklarda çalışıldığını ne kadar emek verdiğinizi biliyorum. Şartlarınız inşallah iyileşir. Yaptığınız işin hakkını alırsınız” diye konuştu.
Bu iş artık olmuş, bitmiş olgunlaşmış
İYİ Parti ile ittifak olup olmadığı, buna karşı Yalova'da bir direnç olduğu söylenen Salman, şu yanıtı verdi:
“İYİ Parti'den bana direnç olması söz konusu değil, ittifakı yapanlar genel merkezler. O konuda benim herhangi bir eylemim, söylemim değil. Genel merkezler tarafından görüşmeler yapıldı. Halen devam eden yerler var büyükşehirlerle ilgili ulusal medyaya düştü. CHP'nin olduğu 8 tane il belediyesinde ittifak sağlandı. Benim genel merkezimden ilgili genel başkan yardımcımdan bana verilen bilgi buydu. Yalova, Sinop, Giresun, Zonguldak, Burdur, Çanakkale, Edirne ve Kırklareli'nde. Onun dışında herhangi bir yapılan görüşme bizim tarafımızdan da karşı taraftan da olmadı. Benim diğer partilerin işine karışacak halim yok ama siyaset genel merkez bazlı yapılır. Genel Merkezde de disiplin, hiyerarşi esastır. Kimse genel başkanın aldığı kararın üzerinde olamaz. Siyasetin doğrusu, esası, ahlaki değeri budur. Genel Merkezlerde bu konuşma yapıldı. Uzun zamandır basına düştü. Kimse bunu yalanlamadı. Bu iş artık olmuş, bitmiş olgunlaşmış. İYİ Parti il Başkanı ve yöneticilerinin de siyaseti bildiğini düşünüyor, içlerinde çok tecrübeli arkadaşlarımız var. Genel merkezleriyle ters düşeceklerini düşünmüyorum açıkçası.”
İYİ Partiden meclis üyesi olabilir
Mecliste İYİ Parti'den üyeler olacak mı sorusunu da yanıtlayan Salman, “Yalovalıların önüne iyi bir meclis listesi sunacağız. Bunun içinde İYİ Partililer olabilir mi, olabilir.
Benim kafamda ön yargı yok. Benim için Yalova'ya iyi hizmet edecek, kentin çağdaş, modem bir kent olmasında katkı verecek insanların olması yeterli."
“2-3 ay sonra maaş ödeyemez demişlerdi. Allaha şükür 58'inci maaşımıza doğru gidiyoruz" diyen Salman, hiçbir çalışana borçlarının olmadıklarını belirtti.
Kimse artistlik yapmasın
Salman, Yalova Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Suat Cebeci'nin, “Niye kimse Yalova Belediyesi'nin logosu Yürüyen Köşk olsun demiyor” sözlerini de değerlendirdi. Salman, şunları kaydetti:
“Sayın Rektör bu konuya fazla takıldı. Biraz şey yaklaşım, absürt bir yaklaşım. Arkadaşlar Yalova Belediyesi'nin logosu 1920'lerde yapılmış. Tam bir tarih yok ama biz bunu 1927 gibi yorumladık. Bu şekilde logo gelmiş, gidiyor ama Yalova Üniversitesi 2008'de kuruldu. Onun logosunda Yürüyen Köşk vardı. Yürüyen Köşk kaldırıldı. Sıkıntı burada. Bunu ayırt etmek lazım. Takılmamak lazım. Şimdi hiç kimse bana Yürüyen Köşk'ü anlatmasın. Burası için verdiğim emeği, Türkiye'de dünyada nereye geldiğini çok iyi biliyor. Ben seçildiğimde ziyaretçi sayısı 20 bindi, 52 bine geçti. Kent Müzesi merkezde 13 bin kişi gezmiş. Yürüyen Köşk'ü gezen kişi sayısı 4 katı. Yürüyen Köşk'ün tanıtımı için, logosu için kimse artistlik yapmasın. Yalova'nın tanıtımındaki önceliğimi ben Yürüyen Köşk'e verdim. Yürüyen Köşk bir dünya markası. Sade Türkiye'nin markası değil. İlk ve tek olmuş bir olay. Bir kenti canlandırmak belli lokomotiflerle olur. Dünyanın arayıp bulamadığı bir lokomotif. Fazıl Say, dünyaca tanınan piyanist. Yürüyen Köşk için beste yaptı. Allah razı olsun. Tanıtımına çok büyük katkısı oldu. Adını vermeye kalktım mecliste reddettiler. Yanlış bir şeydi. Türkiye Jokey Kulübü yarış takvimine ekledi. Yarın öbür gün bunun kıymetini gelecek nesiller anlayacak. Bu kent dünyanın en güzel kenti ama şunu atlıyoruz: biz Yalova'nın tanındığını, bilindiğini zannediyoruz
Hizmet varsa borç da vardır
Salman, Yalova Belediyesi'nin borçlarıyla ilgili soruya ise şu
“Bu borç konusuna takılmayın. Belediye borçsuz olmaz. Hangi belediyede borç yoksa hizmet yoktur. Belediye işletme, holding değil. Borçlu aldım, borçla devam ediyor. Borç olur.
Hiç problem değil ama borcun da giderilmesinin yolları vardır. SGK'ya yüklü borç vardır. Emniyete tahsisi ettiği yer vardı. SGK'nın binaya ihtiyacı vardı orayı onlara sunduk. Bunu dönemin AK Parti Yalova Milletvekili Fikri Demirel, AK Parti İl Başkanı Yusuf Ziya öztabak, grup sözcüsü Kasım Avar'la da görüştüm. Esnaf Odaları Birliği'ne tahsis edilmişti. Onları ikna ettim. Belediyenin de borcu sıfır noktasına gelecekti. Meclise geldi arkadaşlar ret kararı verdi. Bu ucuz politika yapılıyorsa doğru değil. Bunlar eskide kaldı. Sonuçta o günkü il başkanı şimdi karşımda aday oldu. Seçimi kazandın diyelim. Borç ortada. Borç edebiyatı mı yapacaksın? Ben borç edebiyatı yapmadım. Borç yiğidin kamçısıdır dedim. Arkadaşlar borç var da şunu sormuyorsunuz? YABELTAŞ'ta, Hizmet A.Ş.'de durum ne? Benden önce iki şirketin neler ile anıldığını biliyordunuz. Kâr-zarar dengesi dengelendi. Borcu var mı var. Yalova Belediyesi'nin kredi borcu var mı diye sordunuz mu? Belediyenin kredi borcu yok arkadaşlar. Kredi borçlarını bitirdim. Burası önemli. Şuanda Yalova Belediyesi'ne 100-150 milyon kredi alacak noktaya sahibim. Bardağın boş tarafına değil dolu tarafına bakın. Borca takmayın. Türkiye'nin en borçlu belediyeleri birisi Bursa, birisi Kocaeli. Hangi partiden bunlar, AK Parti'de. Var mı bir şey. Bunlar ufak siyasi polemikler. Ben borcun arkasına dün de sığınmadım, bugün de sığınmadım.”
En büyük proje kentin çevre ve doğa kenti kimliğini korumak
Bir önceki seçimde ortaya koyduğu vaatlerin ne kadarını gerçekleştirdiği sorulan Salman, "Seçimde her adayın projeleri olur. Bunların yüzde 100'ünün yapılması mümkün müdür, değildir. En maksimum derecede yapılması başarıdır. Bunu yaptık mı yaptık. Belediye başkanlığında 5 sene yeterli mi değil. Benim belediye başkanlığında sevk ve idarem önlendi mi, önlendi. Çok şaşalı bir seçim oldu. Dolayısıyla ardından ziyaretler, tebrikler çok uzadı. 1 Haziran'dan sonra yaz aylarında cumartesi, pazar sabah 10 ile akşam 6 arasına randevu vermek zorunda kaldım. Benim adam gibi çalıştığım sene maksimum 4 sene. 4 senede 20 tane ödül aldım ben. Bunların 14-15 tanesi içinde akademisyenlerin, çeşitli bilim sanat, gazetecilerin, siyasetçilerin olduğu jürili ödüller. A, B dergisinin verdiği ödüller değil. Ya bir halk oylaması yapılmış ya bir değerlendirme yapılmış. Benim için, Yalova için yapılmış en iyi proje, çevre dostu il ödülüyle aldığım projedir. Yapılan yollardan bisiklet yollarına, peyzajına, artan yeşil alana, gece aydınlatmalarına, Doğu Sahil Bandı'na, dikilen ağaca. 10 parametreye bakıp öyle karar vermişler. O ödül hepsinden farklıydı. Her söylemimde Yalova çevre ve doğa dostu il dedim. Bundan sonra da Yalova Türkiye'nin en küçük ili, deniziyle, kaplıcasıyla, yaylasıyla, gölüyle, nehriyle, şelalesiyle gerçekten çevre ve doğa kenti. Hava alanı buradan yarım saat. Dünyada zaten böyle bir mükemmel bir kent yok. Etrafımız olmuş beton yığını. Ben bu kenti beton yığını yapmayacağım dediğimde benden bir sene sonra Cumhurbaşkanı beton yığını yaptık kentleri dedi. Ardından İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Trabzon ile ilgili söyledi. Şu anki AK Parti'nin Ankara adayı kentleri beton yığını haline getirdik dedi. Ben Yalova'yı beton yığını yapmayacağım dedim. Bundan sonra senin torunlarına bırakacak en büyük miras bu kentin çevre ve doğa kenti kimliğini korumaktır. En büyük proje budur. Yalova bu beton yığını arasında bir vaha. Bu özelliğiyle kentimize insan çekeriz.
Yalova'da iş sahası yok.
Her gün ortalama iş istiyorlar. Bu insanları
sokacak iş yeri yok. Ben belediyeye bir kişi alamam. Alırsam maaşları ödemek de kayış atmaya başlar. Yalova'da birinci öncelikli proje çevre ve doğa kenti kimliğini korumaktır. Zaten Yalovalılar ekmeği oradan yiyecek. Olsaydı bugüne kadar sanayi, tarım kenti de olurdu. Bu kentten sağlık turizm, kongre merkezi olur.”
Bugüne kadar neredeydiniz?
“Mezbahanın, halini yerini değiştireceğiz. Mümkünse belediyenin de yerini buradan kaldırmayı düşünüyorum. Spor salonu yapma projem var ama bunlar hep parayla ilintili şeyler” diyen Salman, kentte yapılması planlanan 400 yataklı devlet hastanesiyle ilgili de çarpıcı açıklamalarda bulundu. Salman, şunları kaydetti:
“Hastane konusu. 2013'te aday adayı olduğumda hatırlayanınız vardır. İlk benim basına verdiğim demeç artık Yalova'da bir tıp fakültesinin açılmasının acilen gerektiğiydi. Hastane artık cevap vermiyordu. Kemoterapi için insanlar sıkıntı çekiyordu. O zamandan bu zamana ne oldu. Ben o zaman söylemiştim. Cumhurbaşkanı o zaman başbakandı. Meydanda söz vermişti. 400 yataklı hastane yapılacak dedi. Ben bunun takipçisi oldum. Ben bunu takip etmeseydim ne gündeme gelirdi ne bir daha kimse hatırlardı. Tarihini veriyorum arkadaşlar. 9 Aralık 2015'te Yalova Belediyesi'nden oybirliğiyle hastanenin imar planı geçti. Baktım bundan bir buçuk ay önce karşımızdaki arkadaşımız, belediye başkanı imarını geçirmiyor hastane orada yapılabiliyor diye ev toplantılarında yalan söylemeye başlamış. Müdahale etmek durumunda kaldık. Çünkü belediye meclisiyle hastanenin ilgisi kalmadı. Ben dosyayı aldım dönemin Bakanı Mehmet Müezzinoğlu'na gittim. Dosyayı teslim ettim. Bakan dedi ki; 200-250 kişilik hastane yaparız. Yalova’da Fikri Demirel'le konuştum. Ağabey bakan kıvırıyor dedim. Ne oldu dedi, 200- 250 yataklı diyor dedim. Dedi ver demeci gerekirse Reise de Bakana da giderim dedi. Bakın seçim yatırımı yapmak için ihaleye çıkma kararı alınmış. 2015’in aralığından itibaren neredeydiniz arkadaşlar. 3 sene geçmiş. Hastane de bir projeydi ama olmadı, olamıyor. Para yok. Yatırımlar niye durdu. Gerçekçi olmak lazım. Sadece ortaya bir iddia koymakla, bunun yüzde 100 yapılacağı anlamına gelmiyor.
Ben Yalova'ya verdiğim sözlerin yüzde 80-85'ini tuttum
Haddini bilecek
İl Milli Eğitim Müdürü Ali Tosun'un, Atatürk ilkokulu ile ilgili sözlerini de değerlendiren Salman, şöyle konuştu:
“Okul konusu arkadaşlar çok gündeme geldi gitti. Bunu ben açayım. Çünkü Milli Eğitim Müdürü memur olduğunu unutuyor gazetede demeç falan veriyor. Vali Bey anlayışlı bir insan ama biraz devlet memuru da haddini bilecek. Siyasete çok fazla burnunu sokarsa kamuoyunda rahatsızlık yaratır. Siyasi parti yöneticilerinin üstüne çıkmayacak. Aynen süreci anlatıyorum. Milli Eğitim Müdürü bana geldi. Dedi ki, Atatürk İlkokulu ihtiyaca cevap vermiyor bir ilave yapmamız gerekiyor. Meteoroloji Müdürlüğü oradan çıkacak oraya bir ek bina yapmak istiyoruz dedi. Ben de ona müdürüm bakın ben Yalova'da okuduğum tek okul Atatürk ilkokulu. Benim bu okula bir bağım var. Ben meclis üyesiyken o bölgeyle ilgili kamulaştırma kararı aldık. 3 tarafı park, alt tarafına otopark yapılacaktı. Ancak belediye bütçesi izin vermediği için bu yapılamadı. Ben okulu ziyaret ettiğimde öğretmenler odasında okulun artık buradan kalkması gerekiyor dediğimde öğretmenler de bana hak verdi dedim. Kadıköy Belediye Başkanı Mehmet Şahin, yer benden dedi. Okulu buraya yapın dedi. Cazip bir yer orası. Artık çocuğu elinden tutup da okula götürme dönemleri çok geride kaldı. Çocuklar servislerle gidiyor. Velilere yük olmasın, ben bedavaya taşıyayım Yalova Belediyesi olarak Atatürk ilkokulu'nun öğrencilerini dedim, işin ilginç kısmı şu, bu bir buçuk sene önce olan bir olay. Yılbaşına 3-4 ay vardı. Bir para geldi, paranın mutlaka kullanılması lazım, geri gidecek dendi. O da yalanmış. Çünkü hiç öyle bir şey olmadı. Arkadan meclise konu bir şekilde getirildi gündem dışı. Oylamaya geçildiğinde AK Partili arkadaşlarımızın oylarıyla değişiklik kararı alındı. Ben de veto hakkımı kullandım. Arkasından da mahkemeye gittim. Mahkemeye de yasal mevzuat gereği Vefa Salman olarak Yalova Belediyesi'ni mahkemeye verdim. Bölge idare Mahkemesi'nden yürütmeyi durdurma istedim. Mahkeme süreci devam ederken nasıl bir mantıktır bilmiyorum, ihale yapıldı. Devlet hata yapmaz ama devlete maalesef hata yaptırılıyor. Sonra Bölge idare Mahkemesi yürütmeyi durdurma kararı verdi. Benim o kararımdan sonra da oradaki park alanı oradan kaldırıldığı anda bu mahallede başka bir yere yasal mevzuat gereği farklı yere konuşması gerekiyor. Onu da o zaman hileli işlerle Araştırma Enstitüsü'nün içine koydular. Bölge idare Mahkemesi benim o başvurumdan hariç ikinci kez yürütmeyi durdurma kararı verdi. Sen buradan bunu kaldırıp Araştırma Enstitüsü'ne koyamazsın dendi, ikisinde de haklı çıktım ben. Şimdi bakıyorum Milli Eğitim Müdürü yalan yanlış bilgilerle kamuoyunu bilgilendiriyor. Milli Eğitim Müdürünün haddi değil. O benim muhatabım değil. Kimse kusura bakmasın. Orada okulun ne işi var arkadaşlar? Deprem olsa o mahallede insanların kaçacağı, gideceği yer yok. Niye yeşil kalmasın orası. Zaten hareketli bir lokasyon niye orasının önü okul çıkış saatlerinde hareketli olsun. Allah muhafaza. Doğru mantık değil. Benim derdim gelecek kuşaklara yaşanır, yeşil, bir Yalova bırakmak. 24 Haziran seçimlerinde AK Parti'nin seçim bildirgesinde “yeşil kentler yaratacağız” en büyük projelerden biriydi. Biz elimizdeki yeşili mi kaybedelim?"
Biz hancıyız, bürokratlar yolcu, hancının dediği olacak Okul yapılmak istenen yerdeki yeşili koruyacaklarını ifade eden Salman, "Kimse kusura bakmasın. Kentin sahibi belediye başkamdir. Halkın oylarıyla seçilir, kentin geleceğiyle ilgili en ağır karar, en zor karar, en ağır yük belediye başkanının, dolayısıyla belediye meclisinin üzerindedir. Bürokrat gelir gider. Nicelerini gördük, gitti. Biz hancıyız, bürokratlar yolcu. Hancının dediği olacak. Yolcunun dediği değil. Ben de belediyede, Yalova'da hancıyım. Belediyenin, belediye meclisinin ne kararı varsa doğru olan ne kararı varsa o olacak. Eksik, hata yanlış olabilir mi, olabilir. Yanlıştan dönmek de bir erdemdir. Yanlış hesap da Bağdat'tan döner. Aynı şekilde Bölge idare Mahkemesi'nden döndüğü gibi” diye konuştu.
Hepsini Allah'a havale ediyorum
Salman, basında yer alan engelli bir gencin AK Partili olduğu için kendisine tahsis edilen aracın iptal edildiği haberlerine tepki gösterdi. Salman, “Ben evladımı kaybettim. Benim artık evlat şansım da torun şansım da yok ama bu kentte yaşayan her çocuk da benim torunum. Geçenlerde bir olay oldu. Bu olaylar beni kızdırmıyor, üzüyor. Benim çocuklara karşı hassasiyetimi tüm Yalova biliyor. Hastalara da engellilere de karşı biliyor. İki sene önce bir anne geldi, kızımın durumu bu dedi. Arabanın talimatını, emrini verdim. Bir gün daha evden alınıp da okula gitmediği olmadı. Bugüne kadar, bugün de dahil. Özel araba, özel taksi aldı gitti. Alıyorlar çocuğu utanmadan siyaseten kullanıyorlar. Çocuğu siyasete nasıl malzeme edersin. Hepsini Allah'a havale ediyorum. Allah hepsini görüyor” diye konuştu.
Belediye binası taşınacak
Depremin kentin kadersizliği olduğunu sözlerine ekleyen Salman, şunları kaydetti:
“Depremden sonra valilik binası ile belediye binasını Hacımehmet Ovası'na taşısalardı bugün ki trafik sorunu olmazdı. Adnan Menderes Mahallesi'ni biz rol model mahalle yaptık. Adnan Menderes'te yaşayan birinin şu anda Yalova Merkez'e gelmesine gerek kalmadı. Caddesi sokağı, yolları geniş. Birçok kamu hizmet binası var. Ben şimdi belediyeyi kaldırdığım zaman Bursa yolunda bir tarafa otomatik olarak kentte birkaç tane meydan oluşmuş olacak. Mevcut belediye binasını da vakıf üniversitesi olarak kullanabiliriz.”
Bu haber 39 defa okunmuştur.