DP il kongresinde başkanlığa talipli olan Köksal Ketenci kongrede delegelerin desteğini istedi.
Ketenci yaptığı açıklamada " 17 Ocak 2015 Cumartesi günü Genel Başkanımız Sayın Gültekin UYSAL’ın katılımları ile gerçekleştirilecek Olağan İl Kongresinde il başkanlığına aday oldum.
Makamdan güç almak değil makama güç vermek adına ilimize hizmet etmek ve sırf muhalefet görüntüsünden ziyade çözüm önerileri ile yürümek arzusu içersindeyiz Birlik ve beraberliği tesis ederek güç birliğini oluşturarak partimizi hak ettiği yere getirmeye çalışacağız.
Yönetim kurulumuzu belirlerken Yalovanın sentezini yapmaya çalıştık. Partimiz kadrolarına yeni arkadaşlar ekleyerek güçlendirmeye çalıştık.
Yalova persfektinde izleyeceğimiz yolu belirlemek üzere Akademisyenlerle ve STK’ larla yapacağımız çalışmalar neticesinde ortaya çıkan sonuçlar doğrultusunda 2015 seçimleri ve 2019 Yerel ve Genel seçimlerinde mücadelemizi bilinçli bir şekilde yapacağız.
Kişilere endeksli değil kurumsallaşmış ve kendi ayakları üzerine durabilen gelir kaynakları ile örnek bir teşkilat yapılanması yapmayı arzulamaktayız.
Bu sebeple Demokrat davaya sahip çıkan tüm delegelerimizin desteğini istiyorum.Tüm dava arkadaşlarımı ve Yalova halkını kongremize davet ediyorum. Kongremizin Partimize ve Yalovamıza hayırlı olmasını diliyorum.
Çok partili siyasi hayata geçtiğimiz 1946 yılından itibaren Demokrat Parti, 14 Mayıs 1950’den başlayarak birçok zaferler kazanmış % 56’lara varan oy oranıyla aziz milletimizin gönlünde taht kurmuştur. Bu tarihi misyon DP, AP, ANAP ve DYP olarak iktidarda bulunduğu dönemlerde ülkemizin birçok meselesine merkez sağ siyaset anlayışı ve milletin tüm kesimlerini kucaklayan politikalarıyla çare olmuş, kalkınmamıza hız kazandırmış, siyasal, sosyal, ekonomik, sanayileşme, enerji, tarım, eğitim, sağlık ve daha birçok alanda yürürlüğe koyduğu reformlarla, ülkemizin muassır medeniyetler seviyesine ulaşmasında önemli mesafeler kat etmiştir.
Ancak uzunca bir süredira AKP iktidarının Cumhuriyetimizin temel değerlerine, T.C kimliğimize, temel kişi hak ve özgürlüklerine, milli hassasiyetlerimize halel getirecek boyutta bir kısım medyayı da arkasına alarak uyguladığı politikalar; milli bayramlarımızın özgürce kutlanmasının kısıtlanması; demokrasinin kurum ve kurallarını bırakarak ve halkın büyük çoğunluğunun düşünce ve taleplerini yok sayarak, adeta çoğunluk diktasına yönelme eğilimleri; kamuoyunun serbestçe oluşmasına getirdiği engeller toplumsal muhalefeti patlama noktasına getirmiştir. Diğer taraftan kamu oyunda muhalefetin de görevini yerine getiremediği yönünde büyük bir toplumsal algı oluşmuştur.
Bu son gelişmeler de göstermektedir ki; Türkiye’de toplumsal barışı sağlayan, tüm kesimleri kucaklayan, Devlet ve milleti barışık hale getiren, kişi hak ve özgürlükleriyle çoğulcu ve katılımcı demokrasiye bağlı, inançlara saygılı, ülkenin devleti ve milleti ile bölünmez bütünlüğüne sonuna kadar sahip çıkan, Cumhuriyetin temel değerlerini, ilke ve inkılaplarını koruyan, ekonomide Serbest Piyasa ekonomisine yönelik kurum ve kuralları inşa edecek kalkınmacı, hamleci, yenilikçi, tam demokrat bir merkez sağ siyasetine her zamankinden daha fazla ihtiyaç vardır. Bunun yegane adresi ise Demokrat Partidir. Milletimize bugünkü kaos ortamından çıkacak bir yol göstermek şöyle dursun, yükselen toplumsal muhalefete ışık tutacak bir duruş dahi sergileyememektedirler. Siyaset üretmek yerine parti içi hizipleşmelere ve kutuplaşmalara çanak tutmaktadırlar.
Son hadiseler ve ülkenin içinde bulunduğu konjonktürdeki ani değişim nedeniyle Demokrat Partinin temel ülke meseleleri karşısındaki duruşunun tespiti, politika ve stratejilerinin belirlenmesi, yenilenmesi ve ülke siyasetinde yeniden başlayacak süreçte hazır durumda olabilmesi zarureti doğmuştur" dedi.
Bu haber 27 defa okunmuştur.